GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

İlim Amel Etmeyi Gerektirir..

Etiketler:
İLİM AMEL ETMEYİ GEREKTİRİR

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ


Tevhidi anladığını söyleyen biz Müslümanların gündemini rahatsız eden önemli arızalardan birisi de, amelsiz ilim elde etme gayretidir.

Bu arızanın,tevhid ehli bir müslümana yakışmayan ve onu bir çok yönden olumsuz olarak etkileyen bir problem oluşundan dolayı, bu sohbetimde siz değerli kardeş-lerime konuyla ilgili bir şeyler anlatmayı uygun gördüm.

Değerli kardeşlerim ! şunu aklınızdan kesinlikle çıkarmayın ki ; “ Şeriat nazarında muteber olan – Yani,Allah ve Resulünün sahiplerini mutlak olarak medhu sena ettiği ilim – amele götüren,sahibini heva ve arzusu ile her ne şekilde olusa olsun baş başa bırakmayan,bilakis onun gereğini yerine getirmekle bağlı kılan ve gönüllü gönülsüz onun kıstaslarına uymaya iten ilim olmaktadır.”

İşte sahibine faide sağlayacak hayırlı ilim budur. İlmin insan hayatında bu manada bir kıvama ulaşmadığı sürece,ona kesinlikle bir faide sağlamayacaktır.

İşte bundan dolayıdır ki Allah Resulü s.a.v şu duayı dilinden düşürmemiş ve ümme-tine de bu konuda aynı şeyi taleb etmeleri için nasihatta bulunmuştur :

كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ " اللّهُمَّ! إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الأَرْبَعِ: مِنْ عِلْمٍ لاَ يَنْفَعُ، وَمِنْ قَلْبٍ لاَ يَخْشَعُ، وَمِنْ نَفْسٍ لاَ تَشْبَعُ، وَمِنْ دُعَاءٍ لاَيُسْمَعُ "

{ ….. Ebu Hureyre r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle derdi : Allah’ım şu dört şeyden sana sığınırım ; Hayrı olmayan ilimden, huşu duymayan kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve icabet edilmeyen dua’dan. "
EBU DAVUD : 2.C.1548.N
İBNİ MACE : 10.C.3837.N
AHMED : 3 / 283

{ …. Ümmü Seleme r.a dan.O şöyle dedi : Resulullah s.a.v sabah namazından sonra şöyle dua ederdi : Allah’ım ben senden temiz rızık,faydalı ilim ve kabul edilmiş amel istiyorum. }
TABERANİ. M.SAĞİR : 2.C.509.N

{ … Usame b.Zeyd,Muhammed İbnu Munkedir’in Cabir b. Abdullah’tan,onun da Resulullah s.a.v’den şöyle dediğini rivayet ederler : Allah’ım senden hayırlı ilim diler ve yararı olmayan ilimden de sana sığınırım. }
ABD İBNİ HUMEYD : 1535.N


{ … Cabir b. Abdullah r.a dan.Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Allah’tan hayırlı ilim dileyin ve yararı olmayan ilimden de Allah’a sığının. }
ABD İBN HUMEYD : 1093.N
İBNİ MACE : 10.C.3843.N


Görüldüğü gibi Allah resulü s.a.v dahi hayırı olmayan ilimden Allah’a sığınmış ve ümmetine de bu konuda nasihatte bulunmuştur.
Çünkü hayrı olmayan ilim, insanı Allah’tan uzaklaştırır ve O’nun ğadabına ve aza-bına sebeb olur.

Öyleyse Allah’ı razı etmek isteyen ve O’nun Resulünü de kendisine örnek edinen kimselerin takip edecekleri yol,Allah’tan hayırlı ilim istemeleri ve hayırı olmayan ilimden de O’na sığınmalarıdır.

Peki hayırı olmayan ilim ne demektir ? …Bunu nasıl ve ne şekilde tesbit edip anlamamız gerekir ? ……….

Değerli kardeşlerim ! insana hayır sağlamayan ilim iki kısımdır.

Birincisi : İnsanın dinine imanına zarar verip onun aklını ve takvasını zedeleyip kirleten her türlü gayri islami ilimlerdir.

İkincisi : Kendisiyle amel edilmeyen şer’i ilimlerdir.

Birinci kısımdan olanlar,İslam’ın tepeden tırnağa kınayıp reddettiği Kelam ilmi, Mantık ilmi,Felsefe ilmi,Sihir ve büyü gibi vesaire ilimlerdir.

Bunlar,insanı yaratıcısından uzaklaştıran,O’na boyun eğdirmeğen çirkin ilimlerdir. Bundan dolayıdırki İslam,bu gibi ilimlerden uzak durulmasını emretmiştir.

İkinci kısımdan olanlar ise,kendisiyle amel edilmeyen islami bilgi ve ilimlerdir. Yani, Kur’an’dan ve Sünnet’ten öğrenilipte mucibince hareket edilmeyen şeylerdir.

İşte bahsi edilen bu şekildeki bilgi ve ilimler de, insanı Allah’tan uzaklaştıran, O’na itaat ettirmeyen boş ve faydasız ilimlerdir.

Halbuki insana fayda sağlayacak ilim,insana Rabbisine kulluğu öğreten ve kendi-siyle amel edilen ilimdir.İşte böyle bir ilmi İslam medhu sena etmiş ve sahibini de övmüştür.
İnsanı Allah’a boyun eğdirmeyen,O’na itaat ettirmeyen hiçbir ilmi İslam güzel görmez. Çünkü, AMEL İLMİN ESASI, ALLAH’A KULLUK DA İLMİN MAKSADIDIR.

Dolayısiyle,ilmin ruhunun amel olduğu,amelsiz bir ilmin ise faydasız ve hatta o ilmin zararlı olacağı iyi bilinmelidir.

Değerli kardeşlerim ! Sohbetimizin başında da zikrettiğimiz gibi – Müslümanlar arasında amelsiz ilim öğrenme gayreti göze çarptığından dolayı – biz hasseten insana fayda sağlamayan bu yönlü şer’i ilimlerin olumsuz yönlerinden bahsetmeye çalışacağız.

Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَرَسُولَه وَلاَ تَوَلَّوْاعَنْهُ وَأَنتُمْ تَسْمَعُونَ


{ Ey iman edenler, Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin.İşittiğiniz halde yüz çevirmeyiniz. "
ENFAL :20.AY.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُون

{ Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Resûlü'ne icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer.Ve siz muhakkak O’na döndürülüp toplanacaksınız. }
ENFAL : 24.AY.


ِوَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرّ

{ Siz kitabı okuyup dururken,kendinizi unutupta insanlara iyiliğimi emre-dersiniz ? Siz hiç akletmiyor musunuz ? }
BAKARA : 44.AY.

İşte bu ve benzeri Ayet’i kerimeler,bilgi sahibi olduktan sonra onunla amel etmeyenleri tenkit edip kınayan Ayet’i kerimelerdir.

Allah’u Azze ve Celle’nin bu Ayet’i kerimelerinden sonra Allah resulü s.a.v’in de bu konuda birçok hadisi şerifleri mevcuttur.

{ .... Zeyd oğlu Usame r.a der ki : Resulullah s.a.v’in şunu anlattığını işittim : Kıyamet günü bir adam getirilip ateşe atılır.Burada bağırsakları dışarıya fırlamış olarak değirmende merkebin döndüğü gibi bağırsaklara bağlı olarak döner durur. Ateşe atılmış olanlar oraya toplanarak :
- Be adam sana ne oldu,sen bizlere iyiliği emredip kötülükten nehyetmiyor muydun ? diye sorarlar. O da :
- Evet, size iyiliği emrediyordum fakat kendim bunu yapmıyordum. Kötülükten insanları nehyediyordum ama kendim bu kötülüğü yapıyordum,diye cevap verir. }
BUHARİ : 7.C.3065.S


{ .... Enes İbni Malik r.a’dan.Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Bana isra gecesi ateşten makaslarla dudakları kesilmiş bir takım insanlar gösterildi. Ben :
- Ya Cebrail ! bunlar kimdir ? diye sordum. Cebrail a.s :

AHMED : 3 / 120-11801.N
S.SAHİHA : 1.525.N

{ .... Cündeb İbni Abdullah r.a’dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : İnsanlara iyiliği öğretipte onunla amel etmeyen alimin misali,insanları aydınlatıpta kendi-sini yakan kandilin durumuna benzer. }
TABERANİ. M.KEBİR : - CAMIU’S-SAĞİR : 3.C.3467.N - EL- İKTİDAİ : 70

{ .... Velid İbni Ukbe r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Cennet’te olanlar cehennem’de bulunanlara şöyle seslenirler :
- Hangi sebebten dolayı cehenneme düştünüz ? Vallahi biz sizden öğrendikleri-mizi yapmakla cennete girdik,derler. Onlar da derier ki :
- Biz anlatıyorduk fakat,bildiklerimizle amel etmiyorduk. }
TABERANİ . KEBİR

{ .... İbni Ömer r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular :Kendisinin yapmadığı bir davranışa veya söze insanları çağıran kişi,ya vazgeçinceye yada çağırdığı şeyi kendisi yapıncaya kadar Allah’ın azabının gölgesi altındadır. }
İBNİ KESİR : 2.C.325. - TABERANİ :

{ ….Ebu Berze el-Eslemi r.a’dan.Resulullah s.a.v şöyle buyurdu :“ Bir kula ……. İlmi ile neler yapıp yapmadığı ……… sorulmadıkça onun ayakları kaymaz “ }

TİRMİZİ : 4.C.2532.N

İşte zikredilen bu Hadisi şerifler de,ilmiyle amil olmayanların akibetlerinin ne kadar kötü olacağını bildiren açık delillerdir.

Öyleyse basiretli bir Müslümanın bu anlatılanlara kulak vermesi ve bilipte amel etmediği hususlara acıması gerekir….. Çünkü ilim, ancak kendisiyle amel edilmesi için öğrenilir…… Unutmayınki kendisiyle amel edilmeyen ilim,bir çok olumsuz şeylere sebeb olacaktır.

AMELLERİN İPTAL OLMASINA SEBEB OLUR

Bilindiği gibi islamın kurallarından birisi de,iyiliklerin kötülükleri sildiği gibi, kötülük-lerinde iyilikleri silmesidir.

Dolayısiyle,inananların bu konudaki muhalefetleri de amellerinin iptal olmasına sebeb olacaktır.
Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَلَا تُبْطِلُوا َعْمَالَكُمْ

{ Ey iman edenler ! Allah’a itaat edin,Resulüne itaat edin. – muhalefet edipte - amellerinizi iptal etmeyin. }
MUHAMMED : 33.AY.

Farkında iseniz bu Ayet’i kerime inananlara seslenmektedir. Yani, ey iman edenler ! Kur’an’dan ve Sünnet’ten öğrendiklerinizle amel edin. Onları duyduğunuz ve gördü-ğünüz halde onlardan yüz çevirmeyin. Eğer Kur’an ve Sünnetin anlattıklarına uyma-yıp muhalefet ederseniz,amelleriniz iptal olur.

{ ….. İmam Muhammed İbni Nasr el-Mervezi Kitabu’s Salat’ında der ki : Bize Ebu Kudame’nin ….. Ebu’l Aliyye’den rivayetine göre; o şöyle diyor : Allah resulü s.a.v’in ashabı, La ilahe illallah sözü ile beraber hiçbir günahın zarar vermeyeceğini, Allah’a şirk koşma ile beraber de hiçbir amelin fayda vermeyeceğini sanırlardı. Bunun üzerine:


“ Ey iman edenler ! Allah’a itaat edin,resulüne itaat edin ve amellerinizi iptal etmeyin “ Ayet’i nazil oldu. Artık onlar bu Ayet’ten sonra, günahın amelleri boşa çıka-racağından korkmaya başladılar. }
İBNİ KESİR : 13.C.7310.S

Artık bu ve emsali deliller,muhalefetin cürmüne göre amelleri iptal edeceğini bizlere anlatmaktadır.
Eğer muhalefet şirk olursa,bu sefer bütün ameller iptal olmuş olur….. Çünkü Allah’u Azze ve Celle bu konuda şöyle buyurmaktadır :

"........ لَئِنْ أَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
{ ……….. Andolsun eğer sen bile ortak koşacak olursan,amellerin iptal olur ve husrana uğrayanlardan olursun. }
ZÜMER : 65.AY.

Hulasa değerli kardeşlerim,şuurlu ve basiretli itaatlerimiz günahlarımızın silinme-sine sebeb olacağı gibi,bilinçli isyanlarımızda kabul edilmiş amellerimizin iptaline sebeb olacaktır.

KİTAP YÜKLÜ EŞEK SINIFINA GİRER


İlmiyle amil olmayanların düşeceği çirkin durumlardan biriside, kitap yüklü eşek sınıfına dahil olmalarıdır.
Allah’u Teala bir Ayet’i celilesinde şöyle buyurmaktadır :

مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَاكَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا

{ Kendilerine Tevrat yükletildiği halde,onun gereğini yerine getirmeyenlerin misali,kitap yüklü eşeğin misali gibidir ……. }
CUMA : 5.AY.


Görüldüğü gibi Allah’u Teala bu Ayet’i kerimesinde ; kendilerine Tevratı indirdiği ve onunla amel etmelerini istediği Yahudileri kınıyor ve onları kitap yüklü eşeklere ben-zetiyor…… Neden ?
Çünkü onlar,kendilerine indirilen kitabın bilgisine vakıf olmalarına rağmen onunla amel etmemişlerdir….. Başka bir ifadeyle ; kitaplarının ilmini öğrenip onun sorumluluğunu omuzlarında taşımalarına rağmen gereğini yerine getirmemişlerdir.

İşte bu konumda olanların durumunu Allah’u Azze ve Celle kitap yüklü eşeklere benzetmiştir.
Öyleyse,unutmayın ki bu husus aynen bizim içinde geçerlidir. Çünkü, itibar lafzın umumiliğinedir, sebebin hususiliğine değil.

Yani,bu Ayet’i kerime Yahudiler hakkında indi diye sadece onları bağlamaz. Aynı problem kimde bulunursa onlarıda içerisine alır.
Dolayısiyle,Kur’an’ın ve Sünnet’in bilgisini kafalarında taşıyıpta onunla amel etme-yenlerin durumu,eşek gibi o ilmin sadece hamallığını yapmaktır.


Belki bu ifadeler, bu yönlü arızaları olan kimselere ağır gelebilir.Veya bu tip sözler onların kızıp köpürmelerine de sebep olabilir. Ama unutmayalım ki bu tenkit ve kınamalar, - birilerinin hissi ve nefsi davranarak yaptığı tenkit ve kınamalar değildir – bunlar,Allah’ın tenkit ve kınamalarıdır.

DAVETİNDE TESİRLİ OLAMAZ


İlmiyle amil olmayanların karşılaştıkları olumsuz yönlerden birisi de,davetlerinde tesirli olamamalarıdır.
Çünkü söz ve amel uygunluğu davetin bel kemiğini oluşturur…. Davet edilen için yolun ayrıldığı nokta burasıdır desek inanın mubalağa etmiş olmayız….. Yani,Söz doğru davetçi samimi de olsa,dinleyici için bundan daha önemli olan,davetçinin anlattığı şeylerle amel edip etmemesidir.
Dinleyici bu konuda şöyle diyebilir :

“ Bu adam anlattıklarının doğru,haklı,faydalı olduğuna inanıyorsa neden ken-disi bunları uygulamıyor ? . Değilse neden bunları başkasına anlatıyor ? “

Normal olarak bir dinleyici,bu sorunun cevabını aramaktan kendisini alamaz.

{ …. Dahhak,İbni Abbas’tan nakleder ki ; adamın biri İbni Abbas’ın yanına gelerek ; ey İbni Abbas,ben sana mağrufu emretmek ve münkeri nehyetmek istiyorum der. İbni Abbas bu noktaya ulaştın mı ? dediğinde o da, umarım ulaştım der. İbni Abbas, Allah’ın kitabından üç Ayet’i açığa çıkarmaktan korkmazsan bunu yap der.O da,nedir o Ayet’ler diye sorduğunda İbni Abbas şu Ayet’leri okur :

“ Yapmadığınız şeyleri niçin söylüyorsunuz ? Yapmadığınız şeyleri söylemeniz Allah indinde büyük bir günahtır “ ( SAFF. 2. 3.AY )

Bu hükmü iyice yerine getirdin mi dediğinde,o hayır der. Sonra üçüncü Ayet’i okur.Bu Sali bir kulun – yani Şuayb a.s’ın – sözüdür.

“ Sizi nehyettiğim konuda size aykırı davranmak istemem “ ( HUD . 88.AY. )

Bu Ayet’i iyice okudun mu der. O da hayır deyince İbni Abbas,öyleyse sen kendinden başla der. }
İBNİ KESİR : 2.C.325.S

İşte bu rivayette de görüldüğü gibi,ilmiyle amil olmayanların davetleri tesirli olamaz. Öyleyse basiretli bir müslüman her şeyden önce bildikleri ile amel eden ve sonra da ona davet eden birisi olmalıdır.
Başka bir ifadeyle,hayrı emreden bir müslüman,o hayra en önce kendisi koşma-lıdır.Bununla beraber,şerri nehyeden bir Müslüman da,o şerden ilk önce kendisi uzak durmalıdır.

Hulasa,bir Müslüman ağzından çıkan sözün canlı bir tercümanı ve konuştuğunun da muşahhas bir numunesi olmadıkça,söylediğinin samimi ve hakiki temsilcisi sayıl-maz ………. Bu kimseye doğru düzgün itimad eden de bulunmaz.


SAHABENİN KONU İLE ALAKALI NASİHATLERİ

Değerli kardeşlerim ! bu konuyla ilgili Ashab’ı kiramın tutum ve davranışları gerçek-ten örnek alınacak tutum ve davranışlar olduğu gibi, bu hususta ki nasihatleri de kulaklara küpe olacak nasihatlerdir.

MUAZ İBNİ CEBEL R.A : “ Ne kadar bilgi sahibi olursanız olun,amel etmedikçe Allah sizi ilminizden dolayı sevaplandıracak değildir. “
DARİMİ : 1.C.266.N


EBU’D DERDA R.A : { Kimin ilmi artarsa ağrısı da artar – yani korkusu ve sorumluluğu da artar - Bana hesap gününde : Ne öğrendin ? denilmesinden dolayı nefsime karşı endişe etmiyorum.Fakat bana : Ne amel ettin ? denilmesinden endişe ediyorum. }

DARİMİ : 1.C.269.N - AHMED. ZÜHD : 730.N

{ Ebu’d Derda r.a dan : Bilmeyene bir kez yazıklar olsun,bildiği ile amel etmeyene de yedi kez yazıklar olsun }
AHMED . ZÜHD : 1.C.763.N

AİŞE R.A : { …. Amr bin Kays diyor ki, Ata bana anlattı : Bir genç vardı,mü’minlerin annesi Aişe r.a’ya gider ve ona çeşitli sorular sorardı.O da bu gencin sorduklarına cevap verirdi. Yine günlerden bir gün,Aişe r.a’ya bu genç gelip soru sormuştu.Aişe r.a o gence : “ Ey oğulcuğum,acaba sen bundan önce işittiğinle amel ettin mi ? “ diye sordu. Genç : “ Hayır, Allah adına yemin ederim ki etmedim,ey anneciğim “ dedi. Aişe r.a da : “ Ey oğulcuğum, o halde ne diye bizim ve kendinin aleyhine Allah’ın hüccet-lerini çoğaltıyorsun “ diyerek,o gence karşılık verdi. }
ACURRİ. ALİMLERİN AHLAKI : 91.S


ALİ İBNİ EBİ TALİB : “ Ey ilmi olanlar ! ilminizle amel ediniz. Alim,bilen sonra da bildiği ile amel eden ve ilmi ameline muvafık olan kimsedir …….. “
DARİMİ : 1.C.388.N

Bu ve emsali rivayetlerde de görüldüğ gibi, Resulullah s.a.v’in mektebinde eğitim görmüş bu güzide insanlar, konuya oldukça ehemmiyet vermiş ve amelsiz bir ilmin işe yaramayacağını açıkça haber vermişlerdir.

Öyleyse artık şunu kafamıza iyi yazmamız gerekir ki ; insana fayda sağlayacak ilim, ancak kendisiyle amel edilen ilimdir….. Dolayısiyle şuurlu ve basiretli bir Müslüman da ilmi sadece bunun için öğrenmelidir.Yani,sadece Allah’a kulluk etmek için ilim taleb etmelidir. Onu ne, …… cedelleşmek için ….. ne başkalarına üstünlük taslamak için …. Ne övünmek için ….. ve ne de oturup kalktığı meclislerin teveccühünü kazanmak için ………ilim öğrenmemelidir. Kim böyle yaparsa ona ateş vardır.
Çünkü örnek ve önderimiz olan Allah Resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :

.... عن أبي هريرة قال: قال رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم: "من تعلم علماً مما يبتغى به وجه اللّه [عزّوجلّ] لا يتعلمه إلا ليصيب به عرضاً من الدنيا لم يجد عرف الجنة يوم القيامة" يعني ريحها.


{ …. Ebu Hureyre r.a dan.O şöyle dedi : Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kim kendisi ile Allah’ın rızası aranan ilimlerden bir ilmi,dünya malından bir şey elde etmek için öğrenirse,kıyamet gününde cennetin kokusunu bulamaz. }

EBU DAVUD : 4.C.3664.N - İBNİ MACE : 1.C. 252.N

“ … Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur : Bu ümmete uzun bir ömür, ülkelerde güç ve iktidar, din hususunda zafer ve yükseklik müjdesini ver. Her kim onlardan ahirete ait olan bir ameli dünya için işleyecek olursa, o kimseye ahirette - o amelinden dolayı - herhangi bir pay yoktur."

Bu hadisi Ahmed ve oğlu " Müsned " in zevaidinde (V, 134), İbn Hibban Sahih'inde (Mevarid) ve Hakim (IV, 311)'de "senedi sahihtir" diyerek rivayet etmiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmişlerdir. el-Münziri de (I, 31) böyle olduğunu kabul etmiştir.

{ … Cabir İbni Abdullah r.a dan.Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Alimlere karşı övünmek, sefihlerle tartışmak ve meclislerin seçkin köşelerinde yer almak için ilim öğren-meyiniz.Kim böyle yaparsa ona ateş vardır,ona ateş vardır.}
İBNİ MACE : 1.C.254.N

{ ….Ka’b İbni Malik r.a şöyle dedi :Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kim ilmi alim-lerle çekişmek,sefihlerle cedelleşmek ve insanların teveccühünü kazanmak için talebederse,Allah onu ateşe sokar. }
TİRMİZİ : 4.C.2792.N

Yine aynı şekilde, şu sınıftan olan insanların halleri de bu konu hakkında açık delil-lerdendir.
{ …..Bilindiği gibi Allah rasulü (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Kıyamet gününde aleyhinde ilk önce hüküm olunacak insanlar şunlardır:
1- Şehid olmuş kimsedir. O, huzura getirilir de Allah ona olan nimetlerini anlatır. O da mazhar olduğu bütün nimetleri tanır. Kendisine: -Bunimetlere karşı sen ne amel işledin? diye sorar. O kul: - Senin yolunda cihat ettim, nihayet şehid edildim der. Allah - Sen yalan söyledin! bilakis sen cüretlidir denilmek (ne güzel kılıç sallıyor, desinler) diye mukatele ettin ve bu da sana denildi, buyurur. Sonra emir verilir de bu kimse yüzü üzerinde sürüklenir, nihayet cehenneme atılır.
2 - Sonra muhakemesi görülecek bir diğer insan da ilim öğrenmiş, öğrendiğini başkasına öğretmiş ve Kur'an okumuş olan kimsedir. O da getirilir. Allah c.c ona da kendisine verdiği nimetleri anlatır. Bu kimse de nimetleri tanıyıp itiraf eder. Allah (c.c) ona da: - Bunca nimetlere karşı sen ne yaptın? diye sorar. O kul: - İlim öğrendim, onu başkalarına da öğrettim ve senin rızan için Kur'an okudum der. A!lah-u Azze ve Celle ona da: - Sen yalan söyledin! Bilakis sana Alim desinler diye bu ilmi öğrendin. Ne güzel Kur'an okuyor" desinler diye Kur'an okudun ve bunlar da sana söylendi, (artık ne istiyorsun). Ve Allah c.c emir verir de o kul yüzünün üstüne sürüklenerek cehenneme atılır.
3 - Sonra muhakemesi görülecek kimse Allah'ın kendisine ni'metlerini bollaş-tırdığı ve her çeşit maldan ihsan eylediği kimsedir. Bu da getirilir ve Allah c.c ona da nimetlerini hatırlatır, o da bu nimetleri hatırlayıp itiraf eder. Allah ona da: Bu nimetler içinde ne amel işledin? diye sorar. O kul : Hakkında infak edilmesini istediğin hiç bir yol bırakmadım da bütün bu yollarda senin rızan için infak eyle-dim der. Allah c.c: Yalan söyledin.Bilakis sen bu infak ve harcamaları,”Bu adam ne cömerttir” desinler diye yaptın ve bu da sana denildi, buyurur. Sonra emir buyururlar da o kimse yüzü Üzerine sürüklenerek cehenneme atılır. " MÜSLİM : 6.C.1905.N
İşte bu ve emsali deliller,ilmin sadece Allah’a kulluk etmek için öğrenileceğini ve bu gayeden başka bir amaçla taleb edilen ilmin ise,insanın başına bela olacağını açıkça anlatan delillerdir.

Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
مِّن رَّبِّكُمْ اتَّبِعُواْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم

{ Rabbinizden size indirilene uyun …… }
A’RAF : 3.AY.

Dolayısiyle,Rabbimizin indirmiş olduğu Kitab ve Sünnet,sadece kendisine uyulması için öğrenilir…… Bundan başka gayeleri olanlara da yazıklar olsun.

{ … Abdullah İbni Amr r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : Başkalarına acıyın ki, size de acınsın. Affedin ki, sizin de günahlarınız affedilsin.Yazıklar olsun doğru sözü ve nasihatı işitip de kabul etmeyenlere ve gereyini yapmayanlara ! Yazıklar olsun doğruyu bildikleri halde onunla amel etmeyenlere ve ihmalkar olanlara. }TERĞİB VE TERHİB : 4.C.464.S - CAMİU’S SAĞİR : 1.C.538.N - AHMED : 2 / 165.219. 6505.N


Konu ile alakalı benim son sözüm ; Rabbimiz bizlere, sadece ve sadece kendi rızası için ilim öğrenmemizi ve öğrendiğimiz ilmin mucibince de amel etmemizi nasib eylesin.
AMİN …..

TACUDDİN EL- BAYBURDİ
0 yorum:

Yorum Gönder

Guraba Kitaplık..

Guraba Kitaplık..
tavsiye kitap..

Guraba Arşiv..


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)