GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

Gıybet Dedikodu ve Laf Taşımak..

Etiketler:
GIYBET DEDİKODU VE LAF TAŞIMAK

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

Kullarından kendisine itaat edenleri cennetle müjdeleyen ve isyan edenleri de cehennemle korkutan Allah’a hamdolsun.

Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. O, tektir ve ortağı da yoktur.

Ve yine şehadet ederim ki ; Muhammed O’nun kulu, rasulü ve kulları arasından seçtiği dostudur… O resul ki ,bizleri gecesi gündüzü gibi aydınlık olan bir yol üzere bırakmıştır ; artık o yoldan ancak helak olan kimseler sapar. Allah’ın salâtı ve selamı Onun, ailesinin, ashabının ve Kıyamet’e kadar onlara uyan ve yollarında yürüyenlerin üzerine olsun.

Ey inandığını söyleyenler ! Allah Teâlâ'dan hakkıyla korkun ve O'na itaat edin. Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz olarak verileceği ve kimsenin zarre kadar haksızlığa uğratıl-mayacağı bir günden sakının.

Ey Allah'ın kulları ! Muhakkak ki günahlar her türlü mutsuzluğun, kötülüğün, dünya ve ahiret azabının en önemli sebebidirler.

Unutmayın ki ; günahların ve masiyetlerin en kötüsü, zararı büyük olan ve tehlikesi daha fazla olanıdır. İşte bu günahların en çirkinlerinden birisi de gıybet , dedikodu ve nemimedir. - yani insanlar arasında laf taşımak ve kovuculuk yapmaktır -

Allah’u Teala bu çirkin işlerin haram olduğunu Kitabında ve Rasulü sallallahu aleyhi ve selem de sünneti seniyesinde açıkça bildirmiştir.

Ey Müslüman ! unutma ki bunlar, kalpleri ifsad eden, insanların aralarını açan, kötülük tohumlarını eken ve korkunç fitnelere yol açan şeylerdir.

Bunlar üzerinde ısrar edilirse insanı büyük günahlara ve tehlikelere sürükler. Yani ; sahibini, pişmanlığın dahi artık fayda vermeyeceği bir zarara sokar…. Bu tür çirkin işler inananlar arasındaki anlaşmazlık sahasını genişletir… Aralarında kin ve haset doğurur… Aileler, komşular ve akrabalar arasına düşmanlık sokar…. İyilikleri azaltır ve kötülükleri artırır. Kişiyi adiliğe ve zillete götürür.


Ey Müslüman ! unutma ki dedikodu yapmak ve laf taşımak bir utançtır ve sonu ateştir…. Dedikoduculuk yapan ve laf taşıyan kimse asla sevilmez…. Ölümü çirkin bir şekilde olur…. İnsanlar ondan nefret eder ve bu tip kimselerin ayıpları çok olur….. Rabbimiz Allah’u Teâlâ şu kavliyle bu çirkin işten inananları sakındırmıştır :

“ Ey iman edenler ! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı ? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'dan korkun. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul edendir, merhamet sahibidir. “

Hucurat : 12

Bu Ayeti celilede gıybet, son derece çirkin gösterilmektedir. Allah’u Teala burada müslümanın gıybetini yapanı, onun ölüsünün etini yiyene benzetmiştir…. Yani gıybet eden kimseye, ölü kardeşinin etini yemenin ne kadar çirkin bir şey olduğunu hatırlatarak yaptığı bu çirkin işinin de aynen canlı canlı onun etini yemek gibi tiksindirici bir şey olduğunu haber vermiştir…… Öyleyse basiretli bir Müslüman, bu benzetmeyi gereği gibi düşünerek gıybetten, dedikodudan çekinen ve ondan uzak duran bir Müslüman olmalıdır.

Değerli kardeşlerim ! bilindiği gibi gıybet, müslümanın kardeşini kendisinin olmadığı bir yerde hoşlanmayacağı bir şekilde anmasıdır.

“ … Ebu Hureyre r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz ?. Dediler ki : Allah ve Resûlü daha iyi bilir !. Bunun üzerine buyurdular ki : Gıybet ; Birinizin, kardeşini hoş-lanmayacağı bir şekilde anmasıdır !. Orada bulunan bir adam : Ya Rasulalah ! ya benim söylediğim o kimse de varsa, - Bu da mı gıybettir ? - dedi. Allah resulü s.a.v : Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda - yani iftirada – bulunmuş olursun. “
Ebu Davud : 5.c.4874.n –Tirmizi : 1935 - Müslim : 2589.n

Yani, eğer onda söylediğin şey varsa yasaklanan gıybete düşerek onun gıybetini yapmış olursun. Eğer o söylediğin şeyden uzak ise, ona iftira etmiş olursun.

“ … Ebu Bekr radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in Kurban günü Mina'da şöyle buyurduğunu rivayet eder : Şüphesiz ki kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız bu beldenizde ve bu ayınızdaki bu gününüzün haramlığı gibi üzerinize haramdır. Dikkat edin, tebliğ ettim mi ? "
Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder.
Ey Müslümanlar ! Dillerinizi bu çirkin gıybetten ve aşağılık masiyetten koruyun …. Unutmayınki dilini bu tür çirkin hatalardan koruyan ve konuşmalarını ibadet yoluna adayan kurtulmuştur.

( ….Ukbe b.Amr r.a’dan.Dedi ki: Resulullah s.a.v’e,Ya rasulallah ! Kutru-luş nedir ? . S.a.v buyurdular ki : Diline hakim ol …)
TİRMİZİ : 4.C.2517.N

( … Muaz İbn Cebel r.a’dan. Dedi ki : Ben bir seferde Peygamber s.a.v ile beraberdim.Yürümekte iken Resulü erkeme yakın bulundum …… Bunun üzerine Resulü Ekrem dilini tuttu ve bana : Kendi selametin için şuna sahip ol, buyurdu…………….. )
TİRMİZİ : 4.C.2749.N

Ey Müslüman ! unutmaki insanı cehennemin dibine sokmaya vesile olan en etkili uzuv dil’dir….

( … Allah resulü s.a.v’e “……..Ya resulallah ! insanları en çok cehen-neme sürükleyen şey nedir, diye soruldu. Resulullah s.a.v : Ağız ve ferc’tir, buyurdular “ )
TİRMİZİ : 3.C.2072.N

( … Muaz İbn Cebel r.a’dan. Dedi ki : Bir sefer de Peygamber s.a.v ile beraberdim.Yürümekte iken Resulü erkeme yakın bulundum……. Dedim ki ; Ya rasulallah ! biz konuşmalarımızdan dolayı da hesaba çekilecek miyiz ? Resulullah s.a.v buyurdular ki : Annen hasretine yansın ey Muaz ! İnsanları yüz üstü cehenneme sürükleyen dillerinden başka bir şey midir zannediyosun . )
TİRMİZİ : 4.C.2749.N

( … Sehl b.Sa’d r.a’dan. Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kim bana iki çenesi arasındaki ile, iki bacağı arasındaki hakkında teminat verirse, ben de ona cenneti teminat ederim. )
TİRMİZİ : 4.C.2520.N

( …Sufyan b. Abdullah es-Sekafi r.a’dan. Dedi ki : Ben resulullah s.a.v’e ; Ya rasulallah !............. Benim için, kendisinden en çok korkacağım şey nedir ? diye sordum. Resuli Ekrem dilini tutarak “ işte budur “ buyurdular. )
TİRMİZİ : 4.C.2522.N

Dilin sapmalarından sakının ve dizginleri onun eline bırakmayın. Çünkü dil, kişiyi büyük günahlara ve tehlikelere düşürür…. Pişman olunacak işlere ve afetlere yolaçar.

( …. Ebu Said el-Hudri r.a’dan. Resulullah s.a.v buyurdular ki : İnsan oğlu sabaha vardığı zaman bütün uzuvlar dil’e yalvararak şöyle derler : Bizim hakkımızda Allah’tan kork ; çünkü biz ancak seninle kaimiz, doğru olursan doğru oluruz, eğri olursan eğri oluruz. )

TİRMİZİ : 4.C.2518.N

“ … Muaz radıyallahu anh'tan şu rivayet edilir : Dedim ki : " Ey Allah'ın Rasulü ! Beni cennete sokacak ve cehennemden uzaklaştıracak bir amel haber ver." Şöyle buyurdu : Büyük bir şey sordun. Şüphesiz o, Allah'ın kolaylaştırdığı kimse için kolaydır. Allah'a ibadet eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı kılar, zekatı verir, Ramazan orucunu tutar ve oraya yol bulabilirsen Beyt'i hacceder-sin. Sonra şöyle buyurdu : Seni hayır kapılarına yönelteyim mi ? Unutmaki Oruç bir kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür. Kişinin gecenin ortasında namaz kılması da - aynen günahları söndürür - ..….." Sonra şu Ayetleri okudu

Onların yanları - geceleri Allah’a ibadet etmek için - yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Artık hiç bir nefis, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin saklandığını bilmez. SECDE : 16 – 17

Sonra şöyle buyurdu : Sana işin başını, direğini ve en üst noktasını haber vereyim mi ?. " Evet, ey Allah'ın Rasulü ! " dedim. Şöyle buyurdu: İşin başı İslam'dır. Direği de namazdır. En üst noktası ise Allah yolunda cihad etmektir. Sonra şöyle buyurdu : Sana bütün bunların esasını haber vereyim mi ?. " Evet, ey Allah'ın Rasulü ! " dedim. Dilini tutarak " Buna sahip ol ! " buyurdu. Dedim ki : “ Ey Allah'ın Rasulü ! Bizler, konuştuklarımızdan hesaba çekilir miyiz ? " Bunun üzerine şöyle buyurdu : Annen hasretine yansın ey Muaz ! İnsanları yüz üstü cehenneme sürükleyen dillerinden başka bir şey midir zannediyosun . )
TİRMİZİ : 4.C.2749.N

“ … Huzeyfe r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Kattat - yani söz taşıyan - cennete girmeyecektir. " Diğer bir rivayet ise : nemmâm cennete girmeyecektir, şeklinde gelmiştir. Buhari Edeb : 50 - Müslim İman : 169,105 - Ebu Davud : 4771 – Tirmizi : 2027



“ … Ebu Hureyre r.a’dan, Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : İnsanların en şerlilerinden birisi de şunlara bir yüzle, bunlara da başka bir yüzle gelen kimsedir. “
Ebu Davud : 5.c.4872.n

“ … Esma binti Yezid r.a dan gelen bir rivayet te ise, Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :
- Size en hayırlı olanınızı bildireyim mi? . Sahabeler :
- Evet bildir,dediler. Peygamber s.a.v buyurdular ki :
- O kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah anılır. Ve yine :
- Size en şerli olanlarınızı haber vereyim mi? Buyurdu . Sahabeler :
- Evet dediler. Resulullah s.a.v buyurdular ki :
- Koğuculuk yapıp dolaşanlar, dostların arasını bozanlar ve bir birlerinden ayrı kalmakla fesadı isteyenlerdir. “

Ahmed : 6 / 459. 27052 – İbni Mace : 10. 4119.n – E.Müfred : 1.323.n – S.Sahiha : 1446.n

“ … Ammar r.a’dan gelen bir rivayette ise Resulullah s.a.v şöyle buyur-dular : Kimin dünyada iki yüzü olursa, kıyamet gününde onun ateşten iki dili olur. )
Ebu Davud : 5.c.4873.n

” … Aişe r.anha der ki : Bir gün dedim ki : Ey Allah'ın Resûlü, sana Safiyye'deki şu şu hal yeter !. - Allah resulü s.a.v bu sözümden hiç hoşlanmadı ve dedi ki : Ey Aişe öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o söz denize karıştırılsaydı - denizin suyuna galebe çalıp – onu berbat ederdi. Aişe ilaveten der ki : Ben Resûlullah s.a.v’in yanında bir insanın - tahkir maksadıyla - taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi : Ben bir başkasını - kusuru sebebiyle söz veya fiille - taklid etmem. Hatta - buna mukabil - bana, şu şu kadar şeyler verilse bile ! "Ebu Davud : 5.c.4875.n -Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyame 52, (2503, 2504)
“ … Müstevrid r.a anlatıyor : " Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Kim bir müslümanı - gıybet ve şerefine dil uzatmak - sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Ve yine kime, müslüman bir kimseye - yaptığı iftira veya ettiği gıybet gibi bir – sebepten dolayı mükafaat olarak bir elbise giydirilirse, Allah Teâla mutlaka, onun bir mislini cehennemden o kimseye giydi-recektir………………… “
Ebu Davud : 5.C.4881.N

“ … Enes r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Mirac gece-sinde, bakırdan tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini - ve göğüslerini - tırmalıyorlardı. Ben :
- Ey Cebrail ! Bunlar da kim ? " diye sordum. Cibrir a.s dedi ki :
- Bunlar, - gıybet ederek - insanların etlerini yiyenler ve onların ırzlarını ve şereflerini dillerine dolayanlardır.
Ebu Davud : 5.C.4878.N

Gıybeti ve iftirayı sakın küçümseme ey Müslüman !... Bu çirkin günahları hiçbir zaman küçük görme ve önemsiz zannetme ! …. Çünkü bunların tehlikesi geniştir…. Allah Teâlâ şöyle buyurur :

“ ……. Bunun önemsiz olduğunu zannediyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyüktür. “
NUR : 15

“ … Ebu Bekr radıyallahu anh, dilini tutarak " Beni bu tehlikelere düşürdü " der…. Elbette ki bunu, mütevaziliği dolayısıyla ve kendini hesaba çekme niyetiyle yapar.

Ey müslünam ! unutmaki inananlar arasında gıybetin zararı yayılmış ve tehlikesi de oldukça artmıştır…. Öyle ki toplantıların ana konusu ve gece sohbetlerinin eğlencesi haline gelmiştir ….. Öfke ve kızgınlığın, kin ve hasedin ortaya dökülmesi haline gelmiştir…..

Gıybet eden zavallı, gıybet etmekle kendi ayıplarını örttüğünü ve gıybetini ettiği kişiye zarar verdiğini zanneder…. Halbuki bu çirkin işin zararının ve kötü sonuçlarının sahibine olduğunu bilmez.

Şüphesiz giybet zulüm’dür …. gıybet eden kimse zalimdir ve gıybeti edilen kişi de mazlumdur….. Kıyamet günü, zalim ve mazlum adalet sahibi hakim olan Allah'ın karşısında durdurulur. Mazlum, Rabbinden hakkını ister. Ve Allah, bu gıybetçi zalimden hasenatlarını alarak mazluma verir… Ya da hakkı ölçüsünce mazlumun günahlarından alarak gıybet edenin üzerine yükler…. Yani Allah’u Teala mazlumun hakkına karışmıyor…. Bir hadiste şöyle buyrulur :

“ … Enes r.a dan gelen bir hadislerinde Allah Rasulü s.a.v şöyle buyur-maktadır : Zulüm üç’tür ; bir zulüm vardır ki Allah onu asla bağış-lamaz. Bir zulüm vardır ki Allah onu bağışlayabilir. Bir zulüm daha vardır ki, Allah onu ihmal etmez. Allah’ın affetmeyeceği zulüm, Şirk’tir. Yani O’na ortak koşulmasıdır. Çünkü Allah şöyle buyurur : “ Şüphesiz ki şirk büyük bir zulüm’dür “ Allah’ın affedeceği zulüm, kulların Rablerine karşı olan bir görevlerini ihmal etmek suretiyle kendi nefislerine yapmış oldukları zulümdür. Allah’ın ihmal etmediği zulüm ise, kulların birbirlerine yapmış oldukları zulümdür. Allah mazlumun hakkını mutlaka zalimden alır. “

Camıu’s Sağir : 2.c.2612.N – S.Sahiha : 1927.N

“ … Ebu Hureyre r.a dan. Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdular : Kimin yanında kardeşine aid haksız yere alınmış bir hak varsa, o haksızlıktan dolayı hal sahibiyle helalleşsin. Çünkü kıyamet günü ne bir dirhem ve ne de bir dinar vardır. Onun içindir ki, kardeşinin hakkı için kendi hasenelerinden alınıp ona verilmeden evvel, dünyadayken onunla helalleşsin. Ahirette zalimin, karşı tarafın hakkını karşılayacak haseneleri bulunmaz ise, bu sefer kardeşenin seyyieleri – yani kötülükleri – alınır da o zalimin üzerine atılır. “
BUHARİ : 14.C.6447.S

Unutma ey Müslüman ! bütün bunlar ; babanın çocuğuna çocuğunda babasına bir hasene dahi vermeyeceği, samimi bir arkadaşın arkadaşına bir hasene bile vermeyeceği ve herkesin " nefsim, nefsim" diyeceği bir günde olacaktır…….. Bakınız yine İslam ne buyurur :

“ … Sa'id İbnu Zeyd r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki :Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzına namusuna dil uzatmaktır. “
Ebu Davud : 5.c.4876.N

“ … İbni Mes’ud r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v : Faiz yetmiş üç baptır. Onların - günah cihetinden - en hafifi, kişinin annesi ile cima etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi müslüman kişinin ırz ve namu-suna dil uzatmakdır “ buyurdu.”

Hakim : 2259 - İbni Mace : 2274 – İbnu Carud : 647 - Albani : S.Cami : 3539 - es-Silsiletu's Sahiha : 1871.n

“ … Ebu Derdâ radıyallahu anh, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet eder : Kardeşinin ırzını savunanın, Allah Kıyamet günü yüzünü cehennemden korur."

Bu hadisi, Tirmizi rivayet eder ve "Hasen bir hadistir" der.

Unutma ey Müslüman ! giybet edildiği zaman sana orada düşen bir görev var, o da ; Gıybet edenleri bu işlerinden ya vaz geçirmek ya da oradan ayrılmaktır… Allah Teâlâ şöyle buyurur :
“ Ey iman edenler ! Allah'dan hakkıyla korkun ve doğru söz söyleyin ki Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah ve Rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur. “
AHZAB : 70 – 71

Allah’u Azze ve celle kerim kitabındaki bu ifadesiyle kullarına ; kendi-sinden korkmalarını ve hak sözün söylenmesi gerektiği bir yerde o sözü söylemelerini kendilerine hatırlatmaktadır…

İşte söylenmesi gereken hak sözlerden birisi de ; kendisinin olmadığı bir yerde gıybeti edilen kardeşinin hakkını savunmaya yönelik söz-lerdir…. Veya ; giybet eden kimseye, o çirkin işinden vazgeçmesi için kullanılar sözlerdir.

Ey Müslümanlar ! Allah'dan hakkıyla korkun ve gıybetten dediko-dudan uzak durun….. Eğer Allah'dan hakkıyla korkarsanız, Allah sizi azabından korur ve sevablarınızı artırır…… Allah Teâlâ şöyle buyurur :

“ Andolsun ki, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. İki melek sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadır. İnsan hiç bir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen bir melek yazmak için hazır bulunmasın. “
KAF : 16 – 17 - 18

Ey Allah'ın kulları ! Şüphesiz gıybet, şeytanın insana güzel göster-diği, insanı tuzağına düşürdüğü ve müslümanın nefsine zulmettiği çirkin günahlardandır… Nemime ise - yanı laf getirip götürmek ise - gıybetin en çirkin çeşitlerindendir.

Bilindiği gibi Nemime, insanların sözünü onların arasını bozmak amacıyla birinden diğerine taşımaktır… Allah Teâlâ, nemime yapan kimseyi kötüleyerek şöyle buyurur :

“ Sakın itaat etme ; çokça yemin eden, aşağılık ve değersiz kişiye, ayıplayıp duran, durmadan söz taşıyana. “
KALEM : 10 – 11

“ … Huzeyfe r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Kattat - yani söz taşıyan - cennete girmeyecektir. "
Müslim'in rivayetinde ise : nemmâm cennete girmeyecektir, şeklinde gelmiştir.
Buhari Edeb : 50 - Müslim İman : 169 / 105 - Ebu Davud Edeb : 4771 - Tirmizi Birr : 79 / 2027
“ … Ebu Hureyre r.a’dan, Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : İnsanların en şerlilerinden birisi de şunlara bir yüzle, bunlara da başka bir yüzle gelen kimsedir. “
Ebu Davud : 5.c.4872.n


“ … Ammar r.a’dan gelen bir rivayette ise Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kimin dünyada iki yüzü olursa, kıyamet gününde onun ateşten iki dili olur. )
Ebu Davud : 5.c.4873.n

Ey Müslüman ! Allah'dan hakkıyla kork ve hesaba çekilmeden önce nefsini hesaba çek ve tartılmadan önce kendini iyi tart ! .

İşte Kur’an ve Sünnetten derleyerek sana sunduğum bu ve emsali deliller, bir müslümanın bu konuda nasıl davranması gerektiğini anlatan açık ve net delillerdir….

Allah’tan hakkıyla korkan ve bu delilleri kendisine şiar edinen basiretli bir Müslüman, inananların gıybetini yapmaktan ve onlar arasında laf götürüp getirmekten sakınır ve bu çirkin işi yapmaz.

Rabbimizden niyazımız, bizlere insanların haklarına riayet eden basiretli kullarından olmamızı nasip eylesin….
…….. AMİN …….

Velhamdu lillahi Rabbil alemin


TACUDDİN EL - BAYBURDİ
0 yorum:

Yorum Gönder

Guraba Kitaplık..

Guraba Kitaplık..
tavsiye kitap..

Guraba Arşiv..


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)