E S M A U ’ L H Ü S N A
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Cenab-ı Hakk kerim kitabında şöyle buyuruyor :
وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
" En güzel isimler Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır."
A'raf Suresi :180
“ Kötülüklerden temizlenen, Rabbi’nin ismini zikreden ve namazı kılan felaha ermiştir.... “
A’la : 14 -15.AY.
Allah’u Azze ve Celle’nin Kur’an ve Sünnet’te zikri geçen isim ve manaları : Allah : Hakiki – gerçek - ve mutlak - kayıtsız şartsız - olarak VAR ve BİR olan ; eşi benzeri ve ortağı asla bulunmayan Yüce Rabbimizin has - özel - ve en büyük ism-i şerifidir.
Er – Rahman : Dünya'da mü'min ve kafir ayırdetmeksizin herkese merhamet eden, şefkat gösteren,acıyan.
Er – Rahim : Merhametli,esirgeyen, koruyan,acıyan ; Ahirette yalnız mümin kullarına keremiyle muamelede bulunan.
El – Melik : Bütün kainatın mutlak ve hakiki sahibi, mutasarrıfı.
El – Küddüs : Azamet ve Celaline layık olmayan her türlü noksanlıktan pek uzak, pek temiz.
Es – Selam : Her çeşit arıza ve hadiselerden salim kalan ve etkilenmeyen ; kullarını her türlü tehlikelerden selamete çıkaran.
El - Mü'min : Gönüllerde iman ışığını uyandıran ; kendine sığınanlara emniyet, güvenlik, rahatlık veren ; mü'minleri azabından ve yarattıklarının hepsini zulmden emin kılan.
El – Müheymin : Gözetip koruyan, bütün varlıkları gözeten ve koruyan.
El – Aziz : Hakiki ve mutlak surette kuvvet ve galebe sahibi, mağlup edilmesi asla mümkün olmayan Gaalip, hükümlerinde her zaman mutlak Gaalip olan.
El – Cebbar : Emir ve fermanına karşı konulamayan, kırılanları tamir eden, eksikleri tamamlayan, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan, her şeyde hükmünü kayıtsız, şartsız yürüten.
El – Mütekebbir : Büyüklükte eşi olmayan ; her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
El – Halik : Yaratan, yoktan var eden, herşeyin varlığını süresince görüp geçireceği bütün halleri, hadiseleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.
El – Bari : Her şeyi bir asıldan var eden ; her şeyi muhtaç olduğu tabiat ve surette en mükemmel ve en uygun şekide yaratan ; yokluktan varlığa çıkaran ve yaratıklarını birbirinden çeşitli şekillerde ayırd eden.
El – Musavvir : Varlıklara suret veren, tasvir eden ; onları en güzel şekilde tertib edip en güzel surette şekillendiren.
El – Gaffar : Mağfireti pek çok ve kullarının ayıplarını örtücü ; iyiyi güzeli açığa çıkaran ; kötüyü çirkini örten.
El – Kahhar : Kahreden, Her şeye, her istediğini yapacak surette gücü ve kudreti yeten ; hükümlerinde mutlak ve hakiki Gaalip ve Hakim.
El – Vehhab : Sonsuz çeşit çeşit nimetlerini daima karşılıksız ihsan eden, hibe eden, bağışlayan
Er – Rezzak : Rızıkları yaratan ve kullarına bahşeden ; rızıkları ve rızıklandırdıklarını yaratan, rızıklandırdıklarına rızıklarını ulaştıran ve rızk elde etme sebeblerini meydana getiren.
El – Fettah : Her türlü zorlukları kolaylaştıran maddi ve manevi kapıları açan, en büyük Hakim.
El – Alim : Bilgisi ezeli ve ebedi olan ; olmuş, gizli, aşikar her şeyi en iyi bilen, kendisinden hiç bir şey gizlenmeyen.
El – Kaabid : Dilediğine rızkı daraltan, sıkan.
El – Basit : Dilelediğne rızkı açan ve genişleten.
El – Hafid : Kafir ve facirleri alçaltan, iman etmeyenleri bedbaht eden ; varlıktan yokluğa, ilimden cehle, sıhhatten hastalığa döndüren.
Er – Rafi : İyileri yücelten, yukarı kaldıran ; zilletten illete götüren, bataklıktan çıkaran, dereceleri artıran, müminleri yükselten.
El – Muizz : Dilediğine tevfik verip aziz kılan ; izzet veren, şereflendiren, ağırlayan.
El – Muzill : Dilediğini hor ve hakir kılan ; emir ve yasaklalarına karşı koyanları zelil eden, süründüren.
Es – Semi : Gizli, açık her şeyi hakkıyla işiten.
El – Basir : Bütün mevcudatta gizli, açık herşeyi kemaliyle gören.
El – Hakem : Hakiki ve mutlak hakim ; hükmeden, hakla batılın, iyi ile kötünün arasını ayıran ; dünyada şer'i hükümleri inzalle ve Ahirette kullarının arasını faslederek hüküm veren.
El – Adl : Mutlak adil, adaletli ve kimseye zerre kadar zulmetmeyen.
El – Latif : Mutlak lutf sahibi ; kerem ve inayeti sınırsız olan, en ince işlerin bütün inceliklerini bilen ve nasıl yapıldığına akıl erdirilemiyen en ince şeyleri yapan ; görünen görünmeyen her türlü yollardan ve yerlerden çeşit çeşit faydalar, ihsanlar bahşeden.
El – Habir : Gerek cismani alemde, gerekse ruhani alemde olagelen her hadiseden, haraketden her zerreden, alınıp verilen her nefesden bütün ayrıntılarıyla haberdar olan.
El – Halim : Ceza vermekte acele etmeyen gerçek ve mutlak hilm sahibi ; afvı, bağışlaması, hilmi hududsuz olan.
El – Azim : Hakiki ve mutlak büyük ; büyükler büyüğü, pek azametli.
El – Gafur : Kullarının günahlarını afveden, mağfireti sonsuz olan.
Eş – Şekur : Rızası için yapılan işlere ve ibadetlere karşılık veren ; dünyada yapılan iyi ameller karşılığında Ahiret'de sonsuz nimetler ihsan eden. Şükredilmeye en layık olan.
El – Aliyy : Mutlak ve hakiki Yüce ; Yüceler Yücesi.
El – Kebir : En büyük ; Kibriya sahibi ; büyüklüğünün keyfiyetini ancak Kendisi bilen ve bu büyüklüğü hiç bir mahluk tarafından bilinemeyen.
EL – Hafiz : Muhafaza eden, Hakiki ve mutlak koruyucu ; yapılan işleri bütün teferruatıyla hıfzeden, her şeyi belli vaktine kadar, afat ve belalardan saklayan.
El – Mukit : Bedeni ve ruhi rızıkları yaratan ve mahlukatının rızıklarını onlara veren, ulaştıran ; her şeye kuvvet veren.
El – Hasib : Mutlak ve hakiki Kafi ; bütün varlıkların ömürleri boyunca yaptıklarını en ince tafsilat ve teferruatıyla bilip, hesabını en iyi şekilde gören.
El – Celil : Celal - büyüklük - ile vasıflanan Yücelik sahibi ; mutlak ve hakiki Celil.
El – Kerim : Keremi nihayetsiz derecede bol ; kula istemeden ve karşılıksız olarak veren.
Er – Rakib : Bütün varlıkları her an gözeten ; bilen, koruyan, bütün işleri denetleyen.
El – Mücib : İcabet eden, Duaları kabul eden ; istekleri yerine getiren, bunları yalvar-madan bile lutf ve kermiyle veren.
El – Vasi : Her şeyi ihata eden, kuşatan.
El – Hakim : Mutlak ve hakiki Hakim; hüküm ve hikmet sahibi ; her şeyi hikmet üzere yaratıp, yerli yerinde yapan ; bütün emirleri, bütün işleri hikmetlerle dolu olan.
El – Vedud : İyi kullarını seven ; onları rahmet ve rızasına erdiren ; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya en çok layık olan.
El – Mecid : Azim-üş-şan; şanı yüce ve kadri büyük, Zat-ı şerefli, işleri pek güzel, ni'meti ve ihsanı hududsuz olan.
El – Bais : Peygamberler gönderen, Mahşer Günü mahlukatı diriltip kabirlerinden çıkaran, sebeb ve vesile olan.
Eş – Şehid : Her zamanda ve her mekanda her an hazır olan mahlukatının hepsini bilen.
El – Hakk : Gerçek olan, Varlığı hiç değişmeden duran, hakkı izhar eden ; ezeli ve ebedi olarak '' Var '' olan.
El – Vekil : Mutlak ve hakiki vekil ; kullarının işlerini düzelten ; işlerini usulüyle Kendisine bırakanların işlerini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyi yapıp, temiz eden.
El – Kaviyy : Tam ve kamil kudret sahibi ; pek çok güçlü, kayıtsız, şartsız herşeye Kadir.
El – Metin : Çok sağlam ; kuvvet ve kudret sahibi.
El – Veliyy : Dost ve yardım edici ; mü'minlere dost, yardım edici, mü'minleri seven ve işlerini neticelendiren.
El – Hamid : Hamdedilen, Övülen ve her senaya layık olan ; Sadece kendisine hamd ve sena da bulunulan, bütün varlıkların diliyle öğülen yegane Zat.
El – Muhsi : İlmiyle her şeyin sayısını bilen ; her şeyi sayıcı ve sayılarının bilincinde olan.
El – Mubdi : Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak yoktan var eden.
El – Muid : İade eden, Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan ; ölümden sonra tekrar dirilten.
El – Muhyi : Hayat evern, Mahluklarını yoktan var edip onlara yeniden hayat ihsan eden.
El – Mümit : Öldüren, Her canlının ölümünü yaratan ; yok eden, mahveden, dilediği her varlıkta ölümü meydana getiren.
El – Hayy : Mutlak ve Kamil Hayy ; ezeli ve ebedi bir hayat ile diri olan ; her şeye hayat ve can veren.
El – Kayyum : Zatiyle kaim, daima ayakta duran, gökleri, yeri ve her şeyi tutan ; her şeye mukadder olan, vaktine kadar durmak için sebeblerini ihsan eden.
El – Vacid : Mutlak ve hakiki gani olan, istediği şeyi bulan; Kendisine darlık, fakirlik ve acizlik arız olamayan; Kendisi için luzumlu olan şeylerin hiç birinden mahrum olmayan; istediğini istediği zaman bulan.
El – Macid : Azamet ve şerefle vasıflandırılmış; kadr ve şanı büyük, kerem ve cömertliği sonsuz olan.
El – Vahid : Tek, Zat'ında sıfatlarında, işlerindei mübarek isimlerinde, hükümlerinde asla ortağı , benzeri, dengi bulunmayan.
Es – Samed : Zeval bulunmayan ve Baki olan, herkesin muhtaç olduğu yegane Merci ; hacetlerin, isteklerin, muradların verilmesi, ızdırabların giderilmesi için müracaat edilen tek merci.
El – Kadir : Her istediğini, istediği gibi, sonsuz bir güç ve kudretle yapan; dilerse yapan, dilemezse yapmayan.
El – Muktedir : Kuvvet ve kudret sahibleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden; her mevcudu kuvvet ve kudreti altında tutan.
El – Mukaddim : İstediğini ileri geçiren, öne alan.
El – Muaahhir : İstediğini geri bırakan, geciktiren.
El – Evvel : Her şey üzerine kadim olan ; ilk, evveli olmayan Evvel, her varlığın Halik'i ve Evvel'i.
El – Ahir : Her şey yok olduktan sonra Baki olan, varlığı ezeli ve ebedi olan, sonu olmayan son.
Ez – Zahir : Alametleriyle vücudu aşikar olan; her yerde, her zaman tasarruflarıyla, kudretiyle, kibriyasıyle tecelli eden, görünen.
El – Batın : Yarattıklarının nazarından gizli olan ; görünmeyen.
El – Vali : Kainatı; her şeyi mülkünü ve her an olup biten hadiseleri tek başına tedbir ve idare eden.
El – Müteali : Noksanlıklardan yüce ve münezzeh ; yaratılmışların, O'nun hakkında akıl ve idraklerinin mümkün gördüğü her şeyden, her hal ve tavırdan pek üstün, Yüceler Yücesi.
El – Berr : İyilik ve ihsanı sınırsız olan; yarattıklarına muhtaç oldukları ni'metleri bahş ve ihsan eden.
El – Tevvab : Tevbeleri kabul buyurup, günahları afveden; kullarına, tekrar tekrar tevbe etmeleri için sebebler hazırlayan.
El – Müntekim : Suçluları,adaleti ile hak ettikleri cazaya çarptıran ; Kendisine isyan edenleri, asileri, canilileri,azgınları şiddetle cazalandıran.
El – Afüvv : Çok afvedici, çok acıyan, çok şefkatli, merhameti çok olan.
Er – Rauf : Pek esirgeyen, çok merhamet eden; merhamet,rahmet ve şefkatini esirgemeyen.
Malik'ül – Mülkü : Mülkün mutlak, hakiki, ebedi ve ezeli sahibi; kullarının ve onların malik olduklarının Malik'i, mülkünde dilediği gibi hükmünü tenfiz eden.
Zü'l - Celali Ve'l – İkram : Hem yücelik, hem de fazl, şeref ve kerem sahibi, Celal ve Kemal'i mutlak ve hakiki olan.
El – Muksit : Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan; mazlumlara insaf eden; adil, yarattıklarından hiç birine haksızlık, eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm etmeyen.
El – Cami : İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan; birbirine benzeyen, veya birbirlerinin zıddı olan varlıkları bir araya toplayan.
El – Ganiyy : Zat'ı ve sıfatı ile her şeyden müstağni zenginliğinin hudud ve ölçüsü olmayan, Zat'ının dışında hiç bir şeye muhtaç olmayan.
El – Muğni : Kullarından dilediğini keremiyle zengin kılan ; istediği anda, istediği kadar zengin eden.
El – Mani : Bir şeyin olmasına mani olan ; koruyucu sebebleri yaratmak suretiyle helak ve noksanlık sebeblerini önleyen, def eden.
Ed – Darr : Elem ve zarar verici şeyleri yaratan ; dilediğine felaket, keder ve şiddet veren.
En – Nafi : Faydalı şeyleri yaratan ; hayır ve menfaat verici şeyler yaratan, dilediğine menfaat veren.
En – Nur : Bütün alemleri nuru ile nurlandıran ; göklerde ve yerde hakkı neşreden, bütün varlıklara akıl, iz'an, idrak veren ; istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran.
El – Hadi : Hidayet veren, dilediği kulunu tevhid'le şereflendiren, hayırlı ve karlı yollara yönelten ; her şeye yön veren.
El – Bedi : Yarattıkların örneksiz ve maddesiz icad edip ; hayret verici alemleri yoktan var eden ; Zat'ında, sıfatlarında, fiillerinde asla benzeri bulunmayan.
El – Baki : Vücudu daim olan, fani olmayan ; Varlığının başlangıcı olmadığı gibi, sonuda olmayan ; bizatihi zaruri olan.
El – Varis : Mevcud olan her şeyin netice itibariyle varisi, mutlak sahibi ve hakiki maliki olan.
Er – Reşid : Kullarını irşad eden, doğru yolu gösteren; bütün işleri ezeli takdirine göre yürütüp, dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere akıbetine ulaştıran.
Es – Sabur : Çok sabırlı ; şirk ve isyan yolunu seçenleri anında cezalandırmaya Kadir iken acele etmeyip tehir eden ve vakti gelince bir lahza geri bırakmadan cezalandıran.
TACUDDİN EL - BAYBURDİ
Yorum Gönder