GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

Sakal Dinen Gereklidir..

Etiketler: ,
SAKAL DÎNEN GEREKLİDİR...






Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’adır. Salât ve selâm, peygamberlerin sonuncusu Rasûlullah’ın, ailesinin, ashabının ve kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun.

Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 7)

Ve yine şöyle buyurdu:

“Kim Allah’a ve Rasûlune karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır.”(Nisa, 14)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:

“Şeytan artık bu topraklar üzerinde kendisine tapılmasından ümidini kesmiştir. Fakat bunun dışında sizin önemsemediğiniz bazı şeylerde ona itaatiniz onu memnun eder. Bundan kaçının. Muhakkak ki ben size iki şey bıraktım ki bunlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Bunlar Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin Sünnetidir.” (Hakim)

Değerli Müslüman Kardeşim!

Bu ayet ve hadisler bize şunu ifade ediyor. Müslüman; gerek akaid gerek farzlar gerekse dua ve zikirde, kısaca bütün işlerinde Allah’ın Kitabı ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in Sünnetine sarılmadıkça gerçek bir müslüman olamaz. Bunun zahiren ve batınen, tam bir teslimiyet, gönül hoşnutluğu ve ihlas üzere olması gerekir. Allah ve Rasûlüne çağrıldığında bir müslümanın “İşittik ve itaat ettik.” (Nur, 51) demesi onun en belirgin şiarıdır. Şöyle ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sözlerini yeryüzündeki tüm insanların sözlerine tercih eder. Büyük küçük ayrımı yapmadan İslam’ın tüm emirlerine sarılmaya çalışır. Zira İslam parçalanamaz bir bütündür. Hak, bölünme kabul etmez. İslam’da orta bir çözüm yoktur. Bazılarınca küçük görünen birtakım emirler şeriatin nazarında büyüktür.

“Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki, Allah katında çok büyük (bir suç)tur.”(Nur, 15)

Bilindiği gibi, bugün birçok müslüman sakal kesme hastalığına müptela durumdadırlar. Kültür işgalinin etkisiyle müslümanlar başta sakal tıraşı olmak üzere birçok gayr-i İslamî adet ve davranışları benimsemişlerdir. İslam ümmetinin aydınlık tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. Müslümanların hidayet önderi imamlarından sakalını kesen tek bir kişi dahi yoktur. Bu sapık âdet bize, ülkemizi işgal eden kâfirlerden veya aramızdan kâfirlerin ülkelerine gidip salih geçmişlerinin yolundan yüz çevirerek kendilerini tamamen onlara benzeten, müminlerin yolundan başka yollar seçen kimseler vasıtasıyla girmiştir.

Allah Teâlâ’nın müslüman kardeşlerimizi faydalandırması ümidiyle burada sakalın İslam’daki yerini açıklamaya çalışacağız.







Sakalın tanımı:




Sakal: Yanaklar ve çene arasında çıkan kılların ismidir.

Bıyık dışında, çene, iki çene kemiği altı, iki yanak ve boynun iki yanında biten tüm yüz kıllarına sakal denir.

Sakal bırakmanın hükmü: Sakal bırakmak, akıl baliğ müslüman tüm erkeklere farzdır. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sakal bırakılmasını emretmiş, kesilmesini yasaklamıştır.





Sakal bırakılması hakkındaki hadisler:




* Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

“Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın.” (Müslim)

*Yine şöyle buyurdu.

“Bıyıklarınızı iyice kısaltıp sakallarınızı salın.” (Buhari, Müslim)

* Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

“Mecûsilere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin.” (Müslim)

* Yine şöyle buyurdu:

“Müşriklere muhalefet edin, sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın.”(Buhari, Müslim)

* Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

“On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (Burna su çekmek), mazmaza (ağza su vermek), tırnakları kesmek, parmak aralarını hilallemek, koltuk altı ve etek tıraşı olmak, istinca yapmak.”(Müslim)

Fakih sahabî İbn Ömer radıyallâhu anhumâ anlatıyor: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki:

“Bıyıkları kısaltın, sakalları olduğu gibi bırakın.” (Müslim)

Hadis metinlerinde sakalla ilgili geçen “Salın,” “Bırakın,” “Uzatın” ve “Çoğaltın” gibi tüm kelimeler sakalın kısaltılmaksızın kendi hali üzerine bırakılması anlamına gelir.

* Kisra’nın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gönderdiği iki elçi de sakallarını kesmiş, bıyıklarını ise uzatmışlardı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, huzuruna gelen bu adamlardan yüz çevirerek onlara bakmak istemedi ve “Yazıklar olsun, size bunu kim emretti?”diye çıkıştı. Onlar da “Bize bunu Rabbimiz (yani Kisra) emretti.” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu: “Fakat Rabbim bana sakalımı uzatmamı ve bıyığımı kısaltmamı emretti.” (İmam Taberi)

Allahu Ekber! Vah o sakalını kesen müslümana! İşin vahametine bir baksın; acaba Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onun yüzüne bakmak istemezse ne hissedecek? Hatta mübarek yüzünü, “Yazıklar olsun! Sana bunu kim emretti?!”diyerek ondan çevirirse ne cevap verecek?

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ashabına emrettiği her şeyi öncelikle kendisi yerine getirirdi. O, uzun ve gür sakallıydı.





Sakalı Kesmenin Haram Olduğuna Dair Deliller:




1- Allah’ın yarattığını değiştirmektir: Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (Rum, 30) Yani Allah’ın yaratışını ve sizi yarattığı şekli değiştirmeyin. Allah Teâlâ, İblis’in şöyle dediğini naklediyor:

“Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.”(Nisa, 199)

Bu nas açıkça, şer’î bir izin olmaksızın, Allah’ın yarattığını değiştirmenin şeytanın emrine itaat olduğunu göstermektedir. Sakal kesmenin, şeytanın sevdiği ve emrettiği bir “yaratılışı bozma işi” olduğunda hiç kuşku yoktur.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

“Güzelleşmek için dövme yapan ve yaptıran, yüzden kıl alan (kaşlarını incelttiren), seyrekleştirmek için dişlerinin arasını yontturmak suretiyle Allah’ın yaratmış olduğu şekli değiştirenlere Allah lanet etmiştir.” (Buhari, Müslim)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bütün bu davranışları Allah’ın yaratmış olduğu şekli bozmak olarak kabul etmiştir. Sakal tıraşının da güzellik için işlenilen bir yaratılışı bozma eylemi olduğunda şüphe yoktur. Bu davranış da aynı amacı taşıdığı için yaratılışı bozmaya yönelik diğer davranışlar gibi hadiste belirtilen lanete dahildir. Sakal tıraşı, Allah’ın yarattığına itiraz anlamına gelir. Zira Allah Teâlâ insanı en güzel ve en mükemmel surette yaratmıştır. Allah azze ve celleşöyle buyuruyor:

“Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı.”(Tegabun, 3)

“Biz, hakikaten âdemoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık.” (İsra, 70)

“Biz, insanı en güzel biçimde yarattık.”(Tin, 4)

“Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır.” (Neml, 88)

Şüphesiz sakalın kesilmesi bu büyük nimete karşı yapılan bir nankörlüktür.

2- Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in emrine muhalefettir: Yukarıda geçen hadislerde görüldüğü gibi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem açıkça sakalın uzatılmasını emretmiş ve kesilmesini yasaklamıştır. Emir ise emredilen şeyin yapılmasını gerektirir. Emre uyan sevap alırken uymayan cezalandırılır. Usul-i fıkıhta emir, -aksine bir delil olmadığı sürece- farziyet ifade eder. Burada ise bütün deliller bu emrin farziyet ifade ettiğini desteklemektedir. Buradan da sakalı kesmenin, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in açık ve kesin emrine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

“Her kim Allah ve Rasûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”(Ahzab, 36)

“Artık kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse, bilsin ki ona, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.” (Cin, 23)

3- Kafirlere benzemektir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem birçok sahih hadisinde “Mecusilere muhalefet edin...” “Müşriklere muhalefet edin...” ve “Ehl-i kitaba muhalefet edin...” buyurmuştur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sakalı kesmenin müşriklerin âdeti olduğunu, müslümanların onlara muhalefet etmeleri ve benzememeleri gerektiğini bildirmiştir.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyuruyor: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.” (Ebu Davud)

Sakalı kesmek, günümüzde birçok kâfir milletin alameti olmuştur. Bu, onlara ait çirkin bir âdet olup bize de onlardan geçmiştir. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyuruyor:

“Bizden başkasının âdetiyle amel eden bizden değildir.”(Taberani)

4- Kadınlara benzemektir:Şüphesiz erkekleri kadınlardan ayıran sakalın kesilmesi onların kadınlara benzemesine sebebdir. Zira sakal, erkeğin alameti farikası olup erkekle kadın arasındaki en büyük farktır. Kadınlara benzemeye çalışanlar erkekler, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in diliyle lanetlenmişlerdir.

“Erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlar lanetlenmişlerdir.”(Buharî)

Eğer sakalı kesmek, kadınlara benzemek değilse, kadınlara benzemek ya nasıl olur?!

Sakalın erkeklere kazandırdığı birçok özellik vardır: O; erkeğin süsü, vakarı ve heybetidir. Ayrıca kadın ile erkeği birbirinden ayıran en büyük farklardan biri de sakaldır.

5- Fıtrata aykırıdır: Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“(Rasûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rum, 30)

Fıtrat: Allah’ın insanları yarattığı saf ve temiz hâl, yani Rasûlullah’ın ve bütün peygamberlerin getirdiği sünnettir! İnsanlar fıtrata eğilim duyarlar, ona aykırı şeylerden kaçınma isteği üzerine yaratılmışlardır. İnsanın, fıtrattan gelen bu hasletleri terk ettiği takdirde, insanlığından bir eser kalmaz. Sakal, tüm peygamberlerin aleyhimüs salati vesselam seçtikleri ve tüm şeriatlerin üzerinde ittifak ettikleri ezelî bir sünnet ve fıtrattan gelen bir haslettir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hulefa-i Raşidîn, Sahabe, Tabiînin tamamı, dört imam ve müctehid imamların hepsi fıtratın ve sünnetin gereği olarak uzun sakallı idiler.

6- Sakal tıraşı; israf, vakit kaybı ve günahı açığa vurmaktır: Sakalı kesmek için jilet, tıraş sabunu v.b. gibi şeylere masraf yapılmaktadır ki bu, Allah’ın bize emanet olarak verdiği malı uygun olmayan işlerde harcamaktır. Yüce Allah, kıyamet gününde bunun hesabını soracaktır. Bu iş için harcanan paranın fazla bir şey olmadığı söylenemez. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzâl, 9)

Aynı şekilde müslümanın vakti de çok kıymetlidir. Böylesi haram işler için zayi edilmemesi gerekir. Sakalı kesmek; açıkça günah işlemek ve bunu herkese göstermek olup bu da çok tehlikeli bir durumdur. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyuruyor:

“Bütün ümmetim affolunur, ancak günahlarını açıktan işleyenler hariç.” (Buhari)





İmamların sakal kesme konusundaki sözleri:




Bütün fakihler, sakal tıraşının haram olduğunu belirtmişlerdir. İbn Hazm rahimehullah, Meratibu’l-İcmaa’da şöyle diyor: “Sakal kesmenin, caiz olmayan bir tür musle olduğunda ittifak edilmiştir.” (Musle: Şekli değiştiren küçük düşürücü, alay ettirici ve onur kırıcı bir davranıştır)

Zira yüz, Allah’ın yaratıcılık kudretinin ileri derecede ifadesini bulduğu, duyuların ve güzelliğin merkezidir. Dolayısıyla yüze saygı duyulması ve onun, Allah’ın yarattığı şekilde muhafaza edilmesi gerekir; çirkinleştirilmesi veya aşağılanması değil!

Abdullah b. Yezid el-Ensarî radiyallahu anhşöyle diyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yağmacılığı ve müsle yapmayı yasakladı.” (Buharî)

* Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullah, el-İhtiyaratu’l-İlmiyye’de şöyle der: “Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakalı kesmek haramdır. Hiç kimse mübah görmemiştir.”

* Hanefi âlimlerinden allame İbn Abidin rahimehullah, Reddü’l-Muhtar’da şöyle der: “Erkeğin, sakalını kesmesi haramdır.”

* İmam-ı Şafi rahimehullah da el-Ümm’de sakalı kesmenin haram olduğunu belirtmiştir.

* Malikî âlimlerinden el-Adevi rahimehullah da, İmam Malik’den, sakal kesmenin mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İmam İbn Abdilber de et-Temhid’de sakal kesmenin haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen -kadınsı- erkeklerin yaptığını belirtmiştir.

Çağımızda, önder imamların yolundan giden birçok büyük âlim de sakalı kesmenin haram olduğu görüşünde birleşmişlerdir.





Sakal kısaltılabilir mi?




Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in muteber âlimleri bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Elbette bu ihtilafın ayrıntılarının yeri burası değildir. Fakat sözlü ve fiilî hadisler ışığında en tercihe layık görüş, sakala dokunmamak, olduğu gibi bırakmaktır. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şemailinden biri de budur:

“Sakalı çok idi.” (Müslim)

“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem uzun sakallıydı.” (Ahmed)

Enes b. Malik radıyallahu anh, onu anlatırken “Sakalı şuradan şuraya kadar doldurmuştu.” dedi ve ellerini boynunun iki yarısında dolaştırdı. (Tarihu İbn Asakir)

Sahabe radiyallahu anhum, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in öğle ve ikindi namazlarında Kur’an okuduğunu “sakalının kıpırdamasından” anlıyordu. (Buharî)

Ancak bu görüşe sahip olan âlimler sakalın; hadislerde belirtilen muhtevasına, yapısına ve gürlüğüne dokunulmaması şartıyla fahiş taraflarının, dengesizliklerinin (bir tarafının uzun, bir tarafının kısa olması gibi) düzeltilerek giderilebileceğine cevaz vermişlerdir.

Ayrıca diğer âlimler de farklı görüşleri tercih etmiş olup sakalı bir tutam (bir kabza) kesmenin caiz olduğunu kabul etmişlerdir. Onlar; Hz. Ömer, oğlu Abdullah ve diğer bazı sahabîlerin radiyallahu anhum fiillerine binaen sakalın bir tutamdan fazlasının kesilebileceğini söylemişlerdir.

Şunu iyi bilmeliyiz ki sakalın bir tutamdan fazlasının kısaltılması meselesi ictihadî bir konudur. Bu konuda nasihatin ötesinde “Sakalını şu ölçüde kısalttı.” diye kimseye baskı yapılamaz ve bundan dolayı da vela ve bera (dostluk-düşmanlık) uygulanamaz.





Ancak sakalını bir tutamdan fazla kesenlerin, çok kısaltanların, fahiş derecede alanların ve gürlüğünü kaybettirenlerin muteber âlimlerden gelen geçerli hiçbir delili yoktur. Onlar; çağa ve modaya uyarak, heva ve hevese kapılarak ve şeytanın vesvesesine aldanarak nefse hoş geldiği için bu hatayı işliyorlar. Biz onları, Allah’tan korkmaya davet ediyor ve cennetle müjdeleyip cehennem ateşinden sakındıran Elçisinin sünnetine uymaya çağırıyoruz.




















Ey Allah ve Rasûlünü Seven Değerli Kardeşim!






Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i sevdiklerini iddia edip de onun görüntüsünü ve ona benzemeyi sevmeyenlere ne demeli!?

Yüce Allah şöyle buyuruyor:

“(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin.”(Âl-i İmrân, 31)







Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:




Tamamı idrak edilemeyenin tamamı terk edilemez; az olan, hiç olmayandan daha hayırlıdır. Sakalını kısaltan, bu davranışında hatalı olmakla beraber, sakalını tamamen kesenden daha hayırlıdır.
















Allah ve Rasûlünü seven akıllı müslüman kardeşim!


“Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine icabet edin.” (el-Ahkaf, 31)

Allah’ın rahmet olarak gönderdiği Peygamberine muhalefet etmekten kaçın!

“Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”(Buhari, Müslim)

Sakalını kestiğin zaman kafirlere benzemiş olursun ki bu durumda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu sözüne muhatap olursun:

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.”(Ebu Davud)

Ayrıca şu hadisi idrak etmekte de bir fayda olduğunu düşünüyoruz:

Eş’as b. Süleym şöyle dedi: Halamdan duydum. Amcasının şöyle dediğini anlattı: “Medine’de yürürken arkamdan birisi, “İzarını yukarı kaldır, böylesi daha takvâya yakındır.” dedi. Dönüp baktığımda bir de ne göreyim! O, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem! “Ya Rasûlallah, bu uzun bir hırka.” dedim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben senin için iyi bir örnek değil miyim?” buyurdu. İzarına baktım; diziyle ayakları arasında, bacaklarının yarısındaydı.” (Şemailu Tirmizî)





Ey sakalını kesen müslüman!






Sen bu konuda mazeretler sıralarken, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, sana; “Ben senin için iyi bir örnek değil miyim?” dediği zaman ne yapacaksın!?

Daima ahireti düşünmek ve fitneler diyarı olan fani dünya hayatına aldanmamak gerekir. Çünkü dünya hayatı gerçekten kısayken ahiret hayatı ise ebedîdir.





Sözlerimizi bitirirken; Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına salât ve selâm ederiz.
1 yorum:

Do you realize there is a 12 word sentence you can communicate to your man... that will trigger intense emotions of love and impulsive attractiveness for you buried inside his heart?

Because deep inside these 12 words is a "secret signal" that fuels a man's instinct to love, cherish and care for you with all his heart...

12 Words Will Fuel A Man's Love Response

This instinct is so built-in to a man's genetics that it will drive him to work better than before to love and admire you.

Matter of fact, triggering this influential instinct is absolutely mandatory to getting the best ever relationship with your man that the instance you send your man one of these "Secret Signals"...

...You'll instantly find him expose his mind and soul to you in a way he's never expressed before and he will see you as the only woman in the galaxy who has ever truly tempted him.


Yorum Gönder


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)