GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

Tevhid ve Şirk - 3

Etiketler: ,
Allâhu Teâlâ’ya hamd eder, O’ndan yardım bekleriz, O bize yeter.


Allâh’ın seçkin kulları üzerine de salatu selam olsun. Bilinmelidir ki, Allâh Subhanehu ve Teala, bu mahlukatı kendisine hiç bir şeyi ortak koşmadan sadece kendisine ibadet etmeleri için yaratmıştır.

“Ben cinleri ve insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56)

Ibadetin aslı tevhiddir, çünkü Allâhu Teâlâ’nın buyurduğu gibi peygamberler ile milletleri arasındaki husumet ve kavga bu yüzden kaynaklanmaktadır.

“And olsun ki biz, -Allâh’a kulluk edin taguttan sakının- diye her ümmete peygamber gönderdik.” (Nahl 36) Tagut, Allah ve Rasulunun hükümlerine mukabil olmak uzere, Allah ve Rasulunun yerine hüküm koyan herşeydir. Bu insanın kendi nefsi olabileceği gibi, şeytan, put ve İslam şeriatı dışındaki her türlü nizam ve ideoloji de ( komünizm, kapitalizm, laiklik, demokrasi, sosyalizm vb...) olabilir.

Tevhid şu üç kısmın birden gerçekleşmesiyle vuku bulur:
Rububiyyet Tevhidi.
Uluhiyyet Tevhidi.
İsim ve sıfat Tevhidi.

Rububiyyet Tevhidi:

Allâh Teâlâ’yı her şeyin rabbi, razıkı ve halıkı kabul etmek, bu ve benzer Allâhu Teâlâ’ya mahsus olan hususiyetleri Allâh Teala’dan başkasına atfetmemektir. Kur’an’ı Kerim’in beyanına göre Peygamber (sallalâhu aleyhi ve sellem) zamanıdaki müşiklerin bu inaçları vardı. Bu inançları onları müslüman saymadı ve peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) onların kanlarını ve mallarını mübah görmüş, onlara savaş ilan etmiştir.

“Onlara (müşriklere) sizi gökten ve yerden rızıklandıran, işitme ve görmenize malik (sahip) olan, ölüden diriyi diriden ölüyü çıkartan, tüm işleri tedbir eden (yöneten ve düzenleyen) kimdir de? Diyecekler ki; Allâh. Öyle ise düşünmez misiniz de? Yedi kat göğün ve yüce arşın sahibi kimdir de? Diyecekler ki Allâh, öyle ise düşünmez misiniz de? Eğer biliyorsanız her şeyin melekutu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi gözetip kollayan, kendisi korunmayan (hiç bir şeye muhtaç olmayan) kimdir de? Allâh’dır diyecekler, öyle ise nasıl olup da büyülenirsiniz de?” (Mu’minun 84-89) Bu ve buna benzer ayetler Kur’an’da sayılamayacak kadar çoktur.

Uluhiyyet Tevhidi:

Ibadet çeşitlerinin tümünü sadece Allâhu Teala için yapmak, Ondan baskasına yönelmemektir.

İşte evvelinden ahirine bütün peygamberler, bu tevhidi insanlara bildirmek ve bu tevhidde bulunan hataları gidermek için gönderilmiştir. Peygamberlerle milletleri arasında çıkan çatışmalar bu tevhid yüzünden olmuştur. Kur’anda anlatılan tüm peygamberlerin daveti bu tevhidi kabul ettirmek için olmuştur ve bunu kabul etmeyen kavimler tarafından baskı ve işkencelere tabi tutulmuşlardır. Bu tevhid ise Allah'tan başka ilah olmadığı gerçeğidir. İlah, sadece yaratıcı değil, en kısa tanımıyla yaratan ve yarattıkları üzerine hüküm koyan demektir. yoksa belirttigimiz üzere Mekke müşrikleri de Allah'ın yaratıcı olduğuna inanıyorlardı, fakat Allah'ın hakimiyetini kabul etmiyor ve Onun hükümlerini hayatlarına esas almayarakdan Allah'a şirk koşuyorlardı... Kuran bunu bize şu ayetleri ile haber veriyor :

"Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?” (Ankebut 61)

“Andolsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.” (Ankebut 63)

Bundan dolayı günümüzde Allah'ın hükümlerine rağmen hüküm koyan insanlar, bunu açıkca ifade etmeseler de İslam'a göre ilahlık iddiasında bulunmaktadırlar. Müslüman olmanın ilk şartı da Allah'a rağmen hüküm koyan bu kimseleri, koymuş oldukları hükümleri ve nizamlarını red edip sadece Allah'ı ilah kabul etmektir.
Nitekim Araf suresi 54.ayetinde Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur : (ela lehül halku ve'l-emr : yaratmak da, emretmek de Allah'a mahsustur.) Yusuf suresinin 40. ayetinde de ( inil hukmu illa lillah= hüküm ancak Allah'a aittir) buyrulmaktadır. Nitekim Kuran meali dikkatle okunacak olursa Rabbulalemin kendisinden başka ilah ve Rabb'in olmadıgını vurguladıgı birçok ayeti kerimesinde özellikle hüküm noktasına dikkat çekmiş ve kendisinin yaratıcı oldugu gibi, insanların hayatlarına ilişkin hüküm, kanun, nizam, yasa ve değerleri belirleme hakkının da ancak kendisinde bulundugunu, ve hakimiyetinde kimseyi kendisine ortak kabul etmedigini defalarca vurgulamıştır. Bu yüzden Allah'ın hükümlerine rağmen hüküm koyan insanlara ve hükümlerine isteyerek itaat etmek, Allah'a şirk koşmak manasına gelir.

Tevhidu’l-Esma ve’s-Sıfat:

Türkçesi isim ve sıfat tevhidi olan bu kısım, Allâhu Teâlâ’ya ait olan güzel isimlerin ve yüce sıfatların Kur’an ve Sünnet’de sabit olduğu gibi Teşbihsiz, Te’vilsiz, Ta’tilsiz, Tekyifsiz inanmak ve Kur’an ve Sünnet’de sabit olmamış hiç bir ismi ve sıfatı Allâh Teâlâ’ya nisbet etmemektir, çünkü Allâh Teâlâ’ya ait güzel isim ve sıfatları gayba taalluk ettiği için bu konuda hiç bir şekilde içtihada mecal yoktur. Kişinin mertebesi ne olursa olsun, ancak vahye muhatab olan Rasulu Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem den sabit olanlar bunun dişinda kalır ki; Onun sözü diğer insanların sözü gibi değildir. O ancak Allah'tan aldığı vahiydir( necm 3-4)...

Allah bizleri tevhidi idrak edip onu yaşayan ve şirke karşı olan mücadelelerinde sebatkar olan muttaki kullarından kılsın

Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş - Daru's-Sunne
0 yorum:

Yorum Gönder


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)