GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

Yolcu Namazı..

Etiketler: , ,
Seferde namazı kısaltmanın vucubiyeti;

Allah Azze ve Celle buyuruyor ki;


“Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur.”(Nisa 101)

İbni Abbas (radiyallahu anh)‟dan; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah Azze ve Celle‟nin korkusu dışında hiçbir korku olmadığı halde Medine‟ye yolculuk yapar, dönünceye kadar namazları iki rekat kılardı.”1100

Hârise İbnu Vehb (radiyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mina'da bize, sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rek'at kıldırdı."1101

Ya'lâ b. Ümeyye'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ben Ömer b. el-Hattab (radiyallahu anh)'a: "Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman eğer kâfirlerin size bir fenalık yapmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda üzerinize bir vebal yoktur." (en-Nisâ, 4/101) buyruğu ile ilgili olarak insanlar artık iman etmiş (ve güvenliğe kavuşmuş) bulunuyorlar, dedim. Bana şu cevabı verdi: Senin hayret ettiğin şeye ben de hayret ettim, bunun üzerine Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem'e buna dair soru sordum, şöyle buyurdu: "Bu Allah'ın size verdiği bir sadakadır. O'nun sadakasını kabul ediniz."1102

Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Allah namazı (ilk defa farz ettiği zaman iki rek'at olarak farz etmişti. Sonra onu hazer için (dörde) tamamladı. Yolcu namazı ilk farz edildiği şekilde sabit tutuldu."1103






1100 İbni Ebi Şeybe, Tirmizî(547) Nesâî(3/117) sahihtir. Bkz.; el İrva(3/6)
1101 Buharî, Taksîr 2, Hacc 84; Müslim(696) Ebu Dâvud(1965) Tirmizî(882) Nesâî(3/119,120)
1102 Müslim(686) Ahmed(1/25) Ebu Ya la(1/163) Beyhaki(3/134) Şafii el Umm(1/179) Abdurrazzak(2/517) Fesevi(2/205) Ebu Davud(1199) Tirmizi(3034) Nesai(3/116) İbni mace(1065) Darimi(salat 179)
1103 Buhârî(3935) Müslim(685) Muvatta(1/146) Ebu Dâvud(1198) Nesâî(1/225).







Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in ister hacca gitmek, ister umre yapmak, isterse de gaza yapmak üzere bütün seferlerinde namazlarını kasr ile kıldığına dair haberler tevatür derecesindedir. İbn Ömer dedi ki: Ben Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yolculuklarda bulundum. Yüce Allah vefat ettirinceye kadar iki raketten fazla kılmadı. Ebu Bekir ile de yolculuklarda bulundum, o da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazlasını kılmadı. Ömer ile de birlikte oldum, o da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazla kılmadı. Daha sonra Osman ile birlikte yolculuklarda bulundum. O da Allah vefat ettirinceye kadar iki rekâtten fazla kılmadı. Yüce Allah da: "Andolsun ki sizin için... Rasûlullahda güzel bir örnek vardır." (el-Ahzab, 33/21) diye buyurmaktadır.1104

Abdullah b. Mesud (radiyallahu anh) dedi ki: "Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte Minâ'da (farzı) iki rekât olarak kıldım. Ebu Bekir es-Sıddîk ile birlikte Minâ'da iki rekât kıldım, Ömer ile birlikte Minâ'da iki rekât kıldım. Dört rekât kılmak yerine, keşke kabul olunan iki rekât nasib olsa."1105

Muverrik el Iclî‟den; İbni Ömer (radiyallahu anh)‟e seferde namazdan soruldu. Dedi ki; “İkişer ikişer kılınız. Kim sünnete muhalefet ederse küfre sapar.”1106

Bişr Bin Harb‟den; İbni Ömer radiyallahu anh‟e; “Yolcunun namazı nasıl olacak ey Ebu Abdurrahman?” diye sordum. Dedi ki; “Eğer Peygamberiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem‟in sünnetine uyacaksanız size haber vereyim, peygamberinizin sünnetine uymayacaksanız haber vermeyeyim.” Biz de; “En hayırlı sünnet peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem‟in sünnetidir ey Ebu Abdurrahman!” dedik. Bunun üzerine dedi ki; “Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine‟den çıktığı zaman dönünceye kadar iki rekat kılardı.”1107








1104 Buharî(1101) Müslim(689) Nesâi(3/121 )

1105 Muslim(695)
1106 sahihtir. Ahmed(2/83,400) Abdurrazzak(4281) Tahavi(1/422) Beyhaki(3/140) Mecmauz
Zevaid(2/154) Busayri İthaf(1805) İbni Hacer Metalibul Aliye(649) İbn Kesir Camiul Mesanid(28/321) Şatıbi el-İtisam(1/102)
1107 Ahmed(2/124) isnadı sahihtir.








Seferîlik mesafesi;


Namazın kısaltılması için ne seferilik mesafesi ne de müddeti sınırlandırılmamıştır.1108 Şayet bunun bir sınırı olsaydı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mutlaka bunu beyan ederdi.1109

Enes (radiyallahu anh) 'in anlattığına göre kendisine Basra‟dan Kufe‟ye giden kişinin kasru's-salât yani namazını kısaltması hakkında sorulmuştu. Şöyle cevap verdi:

"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) üç millik (5.5 km.) mesafeyi veya (Şu'be'nin şekkine göre üç fersah mesafeyi) dışarı çıktı mı iki rek'at kılardı.''1110

Enes (radiyallahu anh)‟e Basra‟dan Kufe‟ye giden kişi hakkında sorulduğu için, bu hadisin “Belki orada konaklayıp yolculuğuna devam ediyordu, yolculuğunun son durağı değildi” şeklinde yorumlanamaz. Aksi halde Enes (radiyallahu anh)‟ın böyle bir soruya karşı üç mil gibi bir mesafeden bahsetmesi anlamsız kalırdı.1111

Şu‟be‟nin şekke düştüğü şeyi şu rivayetler gidermektedir;

Enes (radiyallahu anh) anlatıyor: "Medine 'de öğle namazını Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile dört rek'at kıldık. Mekke 'ye gitmek üzere yola çıkıp (Medine'ye 7 km. uzaklıkta olan) Zülhuleyfe'ye gelince ikindiyi iki rek'at kıldı.''1112


Ebu Said (radiyallahu anh).‟den; “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Medine‟den çıkıp bir fersah(5,762 km) yürüdüğü zaman namazı kısaltırdı.”1113 Ancak bu rivayet zayıf olup, aşağıda görüleceği gibi bazı sahabelerden mevkuf olarak sahihtir.

Abdurrahman Bin Harmele‟den; Said Bin Müseyyeb‟e Medine‟ye bir beridlik (22 km.) mesafede namaz kısaltılır mı?” Diye sordum, “evet” dedi.1114

Muhammed Bin Zeyd Bin Huleyde‟den; İbni Ömer (radiyallahu anh) dedi ki; “Üç mil (5541 metre) mesafede namaz kısaltılır.”1115

Leclac der ki; “Ömer Bin el Hattab (radiyallahu anh) ile sefere çıktık üç millik (5541 metrelik) mesafede namazı kısaltıyorduk.”1116

Muharib Bin Disar‟dan; İbni Ömer (radiyallahu anh) dedi ki; “Gündüz vakti bir sürelik yola çıksam bile namazı kısaltırım.”1117 Yine İbni Ömer (radiyallahu anh) der ki; “Bir millik (1847 metrelik) mesafeye gitsem bile namazı kısaltırım.”1118

Nafi dedi ki; “İbni Ömer (radiyallahu anh) Mekke‟de ikamet ederdi. Mina‟ya çıktığı zaman namazı kısaltırdı.”1119 Mekke ile Mina arası bir fersah (5762 metre) dir. Mekkeliler Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile Arafat‟ta namazı kısaltmışlardır. Nitekim Cabir Bin Zeyd (radiyallahu anh) dedi ki; “Arafat‟ta namaz kısaltılır.”1120 Mekke ile Arafat arası dört fersahtır.(22 km.)

İbnu'l-Münzir dedi ki: Kendisinden ilim bellediğimiz herkes icma ile şunu ifade etmiştir. Yolculuğa çıkmak isteyen bir kimse ancak yolculuğa çıkacağı kasabanın evlerinin dışına çıktığı vakit namazını kasredebilir.1121


Seferîlik müddeti;


Câbir (radiyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Tebük'de yirmi gün ikâmet etti ve namazları hep kasretti. "1122

Enes (radiyallahu anh)‟den; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile Mekke‟de bir ay kaldık ve namazları kısalttık.”1123

İbn Ömer radiyallahu anhuma‟dan; “Biz kar yolları kapattığı için Azerbaycan‟da altı ay kaldık ve namazları ikişer rekat kıldık.”1124

Bazıları; “Belki bugün yarın çıkarım diye niyet etmemişlerdir” şeklinde yorumladılar. Ancak bu görüş hatadır. Zira altı ay Azerbaycan‟da kalan İbni Ömer (radiyallahu anh)‟ın bu çeşit karların birkaç günde eriyecek bir şey olmadığını takdir etmemiş olması düşünülemez. Enes (radiyallahu anh)‟ın Şam‟da iki sene kalıp namazı kısaltması1125, bir grup sahabenin Ramehürmüz‟de yedi ay kalarak namazları kısaltmaları1126 da bunun gibidir.


Osman et-Tavil‟den; Ebul Aliye (Rufey Bin Mihran) er-Riyahi dedi ki; “Bize Ebubekr (radiyallahu anh) şöyle bir hutbe okudu; “Evinde oturan için namaz dört rekat, yolcu için iki rekattir. Benim doğum yerim Mekke, hicret yerim Medinedir. Medine‟den çıkınca Zulhuleyfe‟den öteye iki rekat olarak kılarım. Bu ona dönünceye kadar böyle devam eder.” Rufey Bin Mihran‟a dedim ki; “Ben memlekete geliyor iki ay kalıyorum. Namazı kısaltmalı mıyım?” dedi ki; “Evet! Orada elli yıl kalsan bile dönünceye kadar kısaltırsın.”1127

Hasen (radiyallahu anh)‟den; Enes Bin Malik (radiyallahu anh) Nisabur‟da bir veya iki sene kaldı namazları kısalttı.1128

Simak Bin Seleme İbni Abbas (radiyallahu anh)‟dan; “Bir beldede beş ay kaldım ve namazı kısalttım.”1129

Abdurrahman Bin Misver‟den; “Sa‟d Bin Malik ile Umman‟da iki ay kaldık ve namazı kısalttık”1130

Ebu Cemre Nasr Bin Umran‟dan; “İbni Abbas (radiyallahu anh)‟a; “Horasan‟da kalmaya devam edersek ne dersin?” diye sordum. Dedi ki; “On sene kalacak olsan bile namazı iki rekat kıl.”1131

Hasen (radiyallahu anh)‟den; Abdurrahman Bin Semûre Kabil‟de bir veya iki kış geçirdi, namazları kısalttı.”1132

Malik (radiyallahu anh)‟den; “Cabir Bin Zeyd‟e; “Bir veya iki sene Kesker‟de kalsam oranın halkından sayılırım” dedim. O da; “Namazları kısalt” dedi.1133

Ebu Vail‟den; “Mesruk ile Silsile‟de iki yıl kaldım. Namazları kısaltıyordu.”1134

İbrahim en-Nehai‟den; Alkame ile Havarizm‟de iki yıl kaldık, namazları kısaltıyordu.”1135

Zekeriya Bin Amir‟den; “Alkame Merv‟de iki yıl kaldı ve namazları kısalttı.”1136

Eğer bir yerde ikamet etmeye, orasını vatan edinmeye niyet ederse artık seferî olmaz; İbnu Abbâs (radiyallahu anhümâ) anlatıyor: "Rasûlullah (Mekke 'de) on dokuz gün ikâmet etti ve namazları kasretti. Biz de (bundan böyle) sefer yapıp on dokuz gün ikâmet ettik mi namazları hep kasrederdik, on dokuzdan fazla kaldık mı artık dörde tamamlardık."1137 Yukarıda naklettiğimiz Cabir (radiyallahu anh) hadisi ve diğer rivayetler dikkate alındığında bu anlaşılmaktadır. Eğer o yerde ikamete niyet etmezse, orada kaldığı sürece seferîdir.


Seferînin cemaatle namaz kılması: Musa Bin Seleme‟den; İbni Abbas (radiyallahu anh)‟a; “Mekke‟de iken cemaatle kılmazsam nasıl kılayım?” diye sordum. Dedi ki; “Ebul Kasım sallallahu aleyhi ve sellem‟in sünneti (seferde) iki rekat kılmaktır.”1138

Şa‟bî‟den; İbni Ömer (radiyallahu anh) Mekke‟de namazı yalnız iken ikişer rekat kılıyor, cemaatle kıldığında ise imam kaç rekat kılarsa o kadar kılıyordu.”1139

Ömer (radiyallahu anh) Mekke‟ye geldiğinde onlara iki rekat kıldırdıktan sonra dedi ki; “Ey Mekke halkı! Namazınızı tamamlayınız. Zira biz seferîyiz.”1140

Seferde nafile namaz; Müekked namazlar seferde kılınmaz. Ancak seferde duha, teheccüd gibi diğer nafile namazlar kılınabilir. 1141

İbnu Ömer (radiyallahu anhümâ) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a (onsekiz defa) refakat ettim. Ancak, sefer sırasında nafile kıldığını hiç görmedim. Allah Teâlâ hazretleri şöyle buyurmuştur: "Rasûlullah'ta sizin için güzel örnek vardır" (Ahzâb 21). İbnu Ömer devamla der ki: "Eğer nâfileyi kılsaydım namazı da tam kılardım."1142

Nâfi anlatıyor: "İbnu Ömer (radiyallahu anh), oğlu Ubeydullah'ı seferde nafile kılarken görürdü de bundan dolayı onu kınamazdı."1143

Amir (radiyallahu anh)‟den; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gece seferdeyken bineği üzerinde nafile kılıyordu, bineği nereye dönerse aldırmıyordu.”1144

Cuma günü yolculuğa çıkmak; Eğer Cuma ezanı okunmamışsa sefere çıkmak caizdir. Okunmuşsa sefere çıkmaması gerekir.1145 Cuma günü yolculuktan mutlak olarak alıkoyan sahih bir şey -bildiğimiz kadarıyla- varit olmamıştır.

Ebu Hureyre (radiyallahu anh)‟den; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Seferî olana Cuma namazı yoktur.”1146

Esved Bin Kays babasından naklediyor; Ömer Bin el Hattab (radiyallahu anh) yolculuk hazırlığında olan birini gördü ve onun şöyle deiğini işitti; “Şayet bugün Cuma olmasaydı yola çıkacaktım.” Bunun üzerine Ömer (radiyallahu anh) dedi ki; “Yola çıkabilirsin. Zira Cuma yolculuktan alıkoymaz.”1147








1108 İbni Kudame el Kafi(1/201) Menarus Sebil(1/133) İbni Kayyım Zadul Mead(3/562)

1109 “Ey Mekke halkı dört beridlik mesafeden azında namazı kısaltmayın” şeklinde rivayet edilen sözün ise Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem e ait olmadığı tesbit edilmiştir. Bkz.: İbni Teymiye Mecmuatur Resail(2/6) Elbani Daife(439)
1110 Müslim(691); Ebu Dâvud(1201,1233) Abdurrazzak(4336) Ahmed(3/129,187,190,282) Darimi(1/355) İbni Sad(1/143) Buhari(2/34,5/95) Tirmizi(548) Nesai(3/118) İbni Mace(1077) İbni Huzeyme(956,2996) Tahavi(1/418) İbni Hibban(2734,2740) Beyhaki(3/136,146,153) İbni Ebi Şeybe(2/332)
1111 bkz. Fethul Bari(2/567) el İrva(3/15)
1112 Buharî(1039,1471-1073) Müslim(690) Ebu Dâvud(1202) Tirmizi(546) Nesâi(1/237) Ahmet(3/111,117, 186,268)

1113 İbni Ebi Şeybe(2/331) Abdurrazzak(2/529) Müsedded, Abd Bin Humeyd(1/294 no:947) ve Ahmed Bin Muni den; Busayri İthaf(1802) İbni Hacer Metalibul Aliye(647) Said Bin Mansur dan; Telhisul Habir(2/46) Neylul Evtar(3/254) bkz.: Temamul Minneh(s.319) el İrva(3/15) İbni Adiy(5/79) Sübülüs Selam(2/39) İbni Kudame el Muğni(2/48)
1114 İbni Ebi Şeybe(2/15) isnadı sahihtir. Sahiha(1/260)
1115 İbni Ebi Şeybe(2/332) sahihtir. Bkz.: Elbani el İrva(3/18 no;561) Sahiha(1/259) 1116 İbni Ebi Şeybe(2/333) Sahiha(1/260) hasendir.
1117 İbni Ebi Şeybe(2/334) isnadı sahihtir. Bkz.: Fethul Bari(2/567) İrva(3/18) Sahiha(1/259) 1118 sahihtir. Fethul Bari(2/567) İrva(3/18) Sahiha(1/259)
1119 İbni Ebi Şeybe(2/334) isnadı sahihtir. İrva(3/18) Sahiha(1/259)
1120 İbni Ebi Şeybe(2/334)
1121 İbn Kudame, el-Muğni(2/260)
1122 sahihtir. Ebu Dâvud(1235) İbni Hibban(546-Mevariduz Zaman) Sahihu Süneni Ebu Davud(1094)
İrva(574) Ahmed(3/295) İbni Ebi Şeybe(2/342) Abdurrazzak(4335) İbni Hibban(2738-41) Beyhaki(3/152) İbni Hazm Muhalla(5/26) Zeylai Nasbur Raye(2/186)
1123 Buhari(2/34)
1124 İsnadı sahihtir. Ahmed(2/83,154 no:5552,6424) Mecmauz Zevaid(2/158) İbn Kesir Camiul Mesanid(28/58) İbni Hacer ed-Diraye(129) Zeylai Nasbur Raye(2/185) İrva(3/28) Zadul Mead(3/562) İbni Müflih el-Mübdi(2/115) İbni Teymiye Fetava(24/142) İbni Kudame el-Muğni(2/68) el-Kafi(1/201) Keşşaful Kına(1/518) Telhisul Habir(2/47) Bedrul Münir(507)

1125 Beyhaki(3/152) isnadı salihtir.
1126 Beyhaki(3/152) Ebu Hatem Merasil(s.240) Zadul Mead(3/562) İbni Müflih el Mübdi(2/115) İbni Teymiye Fetava(24/142) İbni Kudame el Muğni(2/68) el Kafi(1/201) Keşşaful Kına(1/518)

1127 isnadı hasendir. Mervezi Musnedi Ebu Bekr(135) Ebu Nuaym Hilye(2/222) Taberi Tehzibu l-Âsar (494) Muhtasar olarak Fakihi; Ahbaru Mekke (2231) Osman et Tavil dışındaki ravileri güvenilirdir.
Osman hakkında Buhari cerh ve tadil zikretmeden bahsetmiştir.(Tarihul Kebir(2/3/258) Ebu Hatem ise sadece; “Şeyhtir” demiştir. (Cerh ve Tadil(3/1/173) İbn Hibban es-Sikat ta zikretmiş, “bazen hata eder” demiştir es-Sikat (5/157)
1128 İbni Ebi Şeybe(2/341) İbni Kudame Muğni(2/68) Cemül Fevaid(1944)
1129 İbni Ebi Şeybe(2/341)
1130 İbni Ebi Şeybe(2/341) Abdurrazzak(4350) Tahavi Şerhu Maanil Asar(1/420) sahih isnad ile. 1131 İbni Ebi Şeybe (2/341)
1132 İbni Ebi Şeybe (2/341) Abdurrazzak (4352) Fıkhus Sünne (1/242) sahihtir.
1133 İbni Ebi Şeybe (2/341)
1134 İbni Ebi Şeybe (2/342)
1135 İbni Ebi Şeybe (2/342)
1136 İbni Ebi Şeybe (2/341)

1137 Buharî, Taksîr 1, Megâzî 52, Ebu Dâvud (1230, 1231, 1232) Tirmizî (549) Nesâi (3/121)
1138 Ahmed (1862, 1996, 2632) Müslim (688) Nesai (3/119) İbni Huzeyme (951) Beyhaki (3/153) 1139 İbni Huzeyme (954) sahihtir.
1140 Malik Muvatta (1/149) sahihtir.
1141 bkz. Fethul bari(2/578) Avayşe Mevsuatul Fıkhil Müyessere(2/342)
1142 Buharî, Taksîru's-Salât 11; Müslim(689); Muvatta(1,150) Ebu Dâvud(1223); Tirmizî, Salât 391, Nesâî(3/122; 123).
1143 Muvatta, Kasru's-Salât, 24 (1,150).
1144 Buhari(1104) Müslim(700)
1145 bkz.: Temamul Minneh(s.320)
1146 Tarikleri ve şahitleriyle sahihtir. Bkz.: el İrva(592,594)
1147 İbni Ebi Şeybe(2/205) isnadı sahihtir.

Sahih İlmihal "Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş" dan alıntıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)