GURABA İSLAM الإسلام الغرباء

Sorulu Cevaplı Allah'a İman..

Etiketler: , ,
A L L A H’A İ M A N B Ö L Ü M Ü



بسم الله الرحمن الرحيم



Soru … 1 : Allah’a iman ne demektir ?



Cevap … 1 : Allah’a iman denilince öncelikle ; O’nun varlığını birliğini kabul edip ve her şeyin Rabb’i, sahibi ve yaratıcısı olduğunu kesin olarak kabul etmek demektir…



Allah’a iman ; onun mükemmel sıfatlarının olduğunu ve bu sıfatlarının bütün noksanlıklardan münezzeh olduğunu kabul etmek demektir.



Allah’a iman ; O’nun her şeye gücü yeten, eşsiz kudret ve kuvvet sahibi bir zat olduğunu kabul etmek demektir.



Allah’a iman ; O’nun bu kainatı yoktan varedenin ve onun bütün işlerini düzene sokanın kendisinin olduğunu kabul etmek demektir.



Allah’a iman ; O’nun yaratmış olduğu her şeyi bir hikmete binaen yaratan olduğuna ve abes hiçbir işle iştiğal etmediğine inanmak demektir.



Allah’a iman ; O’nun her şeyin murakıbı olduğuna – yani her şeyi görüp gözettiğine, hiçbir şeyin kendisinden gizli kalmadığına – Mukaddes zatının uyku, unutma, gaflet ve hastalık gibi noksanlıklardan münezzeh olduğuna inanmak demektir.



Allah’a iman ; O’nun dilediğini seçen, dilediğini yaratan, dilediği gibi hük-meden, dilediğini emreden ve dilediğini de yasaklayan bir zat olduğuna inanmak demektir.



Allah’a iman ; Öldürenin ve diriltenin O olduğuna, alçaltanın ve yükseltenin O olduğuna, aziz kılanın ve zelil kılanın O olduğuna inanmak demektir.



Allah’a iman ; yarattıklarından hiçbir ortağının olmadığına, eşinin ve çocuğunun olmadığına inanmak demektir.



Allah’a iman ; kainatı idare edenin ve içerisindeki bütün canlıların rızıklarını verenin kendisinin olduğuna inanmak demektir.



Allah’a iman ; O’nun eşsiz ve sınırsız ilminin olduğuna ve bu ilminin gereği olarak geçmiş ve geleceği bildiğine inanmak demektir.



Allah’a iman ; meşru kıldığı şekilde sadece kendisine ibadet etmek, kendisine boyun eğmek, kendisine dua etmek, sadece kendisinden istekte bulunmak demektir.



Allah’a iman ; sadece O’ndan korkmak, O’na sığınmak, O’na tevekkül etmek, O’na tövbe ve istiğfarda bulunmak ve O’na yalvarıp yakarmak demektir.

Hulasa Allah’a iman ; tevhidin üç bölümü olan gerek rububiyetle alakalı, gerek isim ve sıfatlarla alakalı ve gerekse uluhiyetle alakalı haber verilen bütün şeyleri tasdik edip onların gereğince amel etmek demektir.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 2 : Allah nerdedir sorusunu sormak veya bunu merak etmek abes bir meşkuliyet midir ?



Cevap … 2 : Hayır … Böyle bir soru abes bir soru değildir, çünkü Allah resulü s.a.v aynı soruyu bir cariyeye sormuş ve onun verdiği cevabı da doğrulamıştır.



{ … Muâviye't Ubnu'l Hakem es Sülemiyy r.a dan….. Ben cariyemi Resulullah s.a.v’e getirdim. Resûlullah s.a.v cariyeye hitaben " ALLAH NEREDEDİR " ? diye soru sordu……….. }


BUHARİ CÜZ : 64 – MÜSLİM : 2.C.537.N – EBU DAVUD : 2.C.930.N – İBNİ HUZEYME TEVHİD : 121 – AHMED : 5 / 447 – BEYHAKİ : 7 / 387 – İBNİ EBİ ASIM ES-SÜNNE : 489.N



Bu hadisi şerif gösteriyor ki böyle bir soru abes bir soru değildir, çünkü Allah resulü s.a.v aynı soruyu cariyeye sormuştur.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 3 : Allah nerededir ? bunu delilleri ile izah eder misiniz ?



Cevap … 3 : Allah’u teala mahlukatından ayrı olarak Arşının üzerin-dedir…. Bunu isbat eden Ayet ve hadisler çoktur.



الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى



“ Rahman - olan Allah - Arş’a istiva etmiştir.”



TAHA : 5 - A’RAF : 54 – SECDE : 4 – RAD : 2 – YUNUS : 3 – FURKAN : 59 – HADİT : 4



{ … Ebu Hureyre r.a dan. şöyle dedi : Nebiyyu s.a.v şöyle dedi : Allah'u Azze ve Celle mahlukâtı yarattıktan sonra, yanında bulunan kitaba şöyle yazdı : rahmetim gadabımı geçmiştir. Bu kitap arşın üstünde Allah’ın yanın-dadır. }

BUHARİ : 6.C.2985.S - 16.C.7425 - 7426.S - AHMED : 2 / 258



{ … Muâviye't - Ubnu'l - Hakem es - Sülemiyy r.a dan, şöyle dedi : Benim, Uhud ve Cevvaniyye taraflarında koyunlarımı güden bir cariyem vardı.Bir gün yanına çıkıb vardım.Birde ne göreyim, güttügü koyunlardan birisini kurt kapmış. Ben de Adem oğullarından biriyim, onların öfkelendiği gibi bende öfkelenib esef ettim. Lakin ben o cariyeye bir şamar vurdum. Akabinde Resulullah s.a.v’e gelip - cariyeye vurduğum tokatı haber verdim – Resulullah s.a.v bu şamarı aleyhime çok büyüttü. Bende, Ya Rasulallah : - yaptığım bu işten dolayı - cariyeyi azad edeyim mi ? dedim. Onu bana getir, buyurdu. Bende cariyemi Resulullah s.a.v’e getirdim. Resûlullah s.a.v cariyeye hitaben " ALLAH NEREDEDİR " ? diye sordu. Câriye : " SEMADADIR " dedi. Tekrar, " BEN KİMİM " ? buyurdu. Câriye : " SEN ALLAH'­IN RESULÜSÜN ", dedi. Bunun üzerine Resûlullah s.a.v bana: Onu azad et, çünkü o bir " MU'MİNE " dir,buyurdu. }


BUHARİ CÜZ : 64 – MÜSLİM : 2.C.537.N – EBU DAVUD : 2.C.930.N – İBNİ HUZEYME TEVHİD : 121 – AHMED : 5 / 447 – BEYHAKİ : 7 / 387 – İBNİ EBİ ASIM ES-SÜNNE : 489.N



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 4 : Allah’ın gökte olduğunu veya Arşının üzerinde olduğunu söylemek, O’na mekan izafe etmek midir ? … Veya da Arşının üzerinde olduğunu söylemek, Allah’ın arşa ihtiyacı vardır anlamına gelir mi ?



Cevap … 4 : Değerli Müslüman ! şunu unutmaki Allah’ın gökte olduğunu veya semada olduğunu söyleyen yine Allah’ın kendisidir. – ki bunu Ayet ve hadisler açık ve net bir şekilde anlatmaktadır - Dolayısıyla basiretli bir müslümana düşen de bu konuya olduğu gibi iman etmesidir.



Bununla beraber ; Allah’ın Arşının üzerinde olduğuna inanmamız, illa da O’nun arşına ihtayacı olduğu anlamına gelmez… Ki, Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur… Bize düşen Ayet ve hadislerde anlatılana olduğu gibi iman etmektir.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 5 : Allah bizimle beraber midir ?



Cevap … 5 : Evet … Allah ilmiyle bizimle beraberdir ama zatı, - biraz önceki delillerde de anlatıldığı gibi - yedi kat semaların üzerinde Arşının üstündedir.



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :



…….” وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً



“ ….. Muhakkak ki Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır. “

TALAK : 12.AY.



“........وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً عَلَى



“ ….. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır ….. “

A’RAF : 89.AY.



…….” رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْماً”……….



“ …… Rabbimiz , rahmet ve bilgi bakımından her şeyi kapladın ….. “



MÜ’MİN : 7.AY.



“............وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ …….”



“ …… Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır ……. “

A’RAF : 156.AY.



إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً



“ Sizin ilahınız,sadece kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır. O, ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. “

TA HA : 98.AY.



{ … Ebu Bekr el-Hallâl'ın şeyhi, Yusuf ibnu Musa’l Kattan şöyle dedi :
Ebu Abdullah'a - yani Ahmed ibnu Hanbele - denildi ki : Ne diyorsun ? Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak " KUDRETİ VE İLMİ " ile her yerde olduğu halde " YEDİ KAT SEMANIN ÜSTÜNDE ARŞININ ÜZERİNDE MİDİR "



Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi : Evet " ALLAH'U AZZE VE CELLE ARŞININ ÜZERİNDEDİR " hiç bir şey de " O’NUN İLMİNDEN GİZLİ DEĞİLDİR " }



HALLAL ES - SÜNEN : 198


{ … Ebu Talib Ahmed ibnu Humeyd şöyle dedi : Ahmed ibnu Hanbel'e " ALLAH BİZİMLEDİR " deyip şu Ayet'i “ Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak Allah dördüncüleridir “ okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki : muhakkak o " CEHMİ " olmuştur. Ayet’in evvelini bırakarak sonunu alıyorlar, dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum. " BİLMİYOR MUSUN ? ALLAH HEM GÖKLERDEKÎNİ HEM YERDEKİNİ HEP BİLİR. HERHANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYORMU,MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERİDİR. BEŞ KİŞİNİN OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH ALTINCILARIDIR. BUNLARDAN DAHA AZ, DAHA ÇOK OLUYOR MU, MUHAKKAK ALLAH, HER NEREDE OLSALAR, ONLARLA BERABERDİR SONRA BÜTÜN YAPTIKLARINI, KIYAMET GÜNÜ, KENDİLERİNE HABER VERİR. HABERİNİZ OLSUN Kİ, ALLAH, HER ŞEYİ BİLİR " Mücadele : 7 Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel şöyle dedi : İlmi onlarla beraberdir. Ve sonra KAF Suresinin 16. Ayet'i okudu. " NEFSİNİN ONA NE VESVESELER VERDİĞİNİ DE BİLİRİZ. BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ " Ve sonra " İLMİ ONLARLA BERABERDİR " dedi. }

HALLAL ES - SÜNEN : 199


{ … Mervezi r.h şöyle haber verdi : Ebu Abdullah'a - ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e – dedim ki : Bir insan ki, ben Allah'ın Kur'an da dediği gibi diyorum. Allah’da diyor ki : " HER HANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYOR MU, MUTLAK ALLAH DÖRDÜNCÜLERİDİR " . Mücadele : 7 Bunu derim bundan başka birşey demem, diyor. - ne dersiniz bu adama ? -Dedi ki : " CEHMİYYELERİN " sözüdür. Bilakis " ALLAH'IN İLMİ ONLARLA BERABERDİR " }

ZEHEBİ ULUV : 228


{ … Şeyhu'l -İslam Ebu’l -Hakkari ve Hafız Ebu Muhammed el -Makdesi, Ebu Sevr ve Ebu Şuayb'a ref ettikleri isnadlarıyla ikisi de, Sünnet'in yardımcısı İmam'ı Şâfi'i r.h dan, şöyle rivayet ettiler :


İmam'ı Şâfi'i r.h dedi ki : İmam'ı Malik, Süfyan ve daha onlardan başka Ehli Sün­net önderlerinden gördüğüm ve benim de üzerinde oldu­ğum hak olan kavil şudur : " ALLAHDAN BAŞKA İLAH OLMA­DIĞINA VE MUHAMMED S.A.V’İN ALLAH'IN RESULÜ OLDUĞUNA ŞEHADET EDİP VE ALLAH'U AZZE VE CELLE'NİN DE SEMASINDA ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU , İSTEDİĞİ GİBİ KULLA­RINA YAKLAŞIP VE İSTEDİĞİ GİBİ DE DÜNYA SEMASINA İNDİ­ĞİNİ İKRAR ETMEKTİR " . }



ZEHEBİ ULUV : 196


{ … Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel r.h dan, er-Reddu ale'l Cehmiyye isimli kitabında,babası Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafi'den oda Malik ibnu Enes r.h dan şöyle dediğini rivayet ediyor :


İmam'ı Malik r.h şöyle dedi : " ALLAH'U AZZE VE CELLE SEMÂ’DADIR , İLMİ İSE HER YERDE­DİR, İLMİNDEN DE HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALAMAZ ". }


EBU DAVUD MESAİL : 263 - ABDULLAH ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 5 – ACURRİ ŞERİA : 289



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 6 : Allah dünya gözüyle görülür mü ?



Cevap … 6 : Hayır … Allah’u teala dünya gözüyle asla görülmez, Ama ahirette görülecektir.



“ … Abdullah ibni Ömer r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : “ …… Şunu kat’i olarak biliniz ki sizden hiçbir kimse ölünceye kadar Aziz ve celil olan rabbini asla göremeyecektir.

MÜSLİM : 8.C. 2931 / 169



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :



“ 0 gün öyle yüzler var ki parıl parıl, parlarlar ve Rablerine bakarlar.”



KIYAME : 22 – 23



“ İyilik yapanlara daha iyi ve güzel bir de ziyade vardır... “

YUNUS : 26



Müfessirlerden Çoğu bu Ayette ki { ... bir de ziyade vardır... } kısmından murat, cennette Allah’u tealayı görmektir, demişler sonra da Müslim deki Nebi s.a.v’in şu hadisini delil getirmişlerdir.



“ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Cennet ehli cennete girdiği zaman, Allah’u Teala kullarına : Bir şey istiyor musunuz ?, diye buyurur. Cennet ehli de : Yüzlerimizi ağartmadın mı, bizleri ateşten kurtarıp cennete girdirmedin mi ?, derler. Müteakiben Allah hicabı kaldırır, artık onlar için Rab’lerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilme-miştir. Sonra : “ İyilik yapanlara daha iyi ve güzeli, bir de ziyade vardır..... “ Ayetini okudu. “



MÜSLİM : 181 / 297- 298 - FETHU’L - BARİ : 8 / 198



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 7 : Kafirler de Allah’ı görecekler mi ?



Cevap … 7 : Hayır … Kafirler asla Allah’ı göremeyeceklerdir. Çünkü Allah’ı görmek en büyük ikram ve en büyük lezzettir… Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurur :



“ Hayır, doğrusu o gün onlar - yani kafirler - Rab’lerinden perdelen-mişlerdir. “

MUTAFFİFİN : 15



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 8 : Allah’ı sevmenin isbatı nasıl olmalıdır ?



Cevap … 8 : Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında kendisini sevmenin isbatını şöyle izah etmektedir :



قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ



“ Deki : Eğer Allah’ı seviyorsanız bana - YANİ RESULE - uyun ki, Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah gafur dur, Rahim’dir. “



ALİ İMRAN : 31.AY.



Bu Ayetin mesajına göre, Allah’ı sevmenin isbatı, O’nun resulüne itaat etmektir. Başka bir ifadeyle : Allah’ı sevdiğini iddia ettiği halde, O nun resulünün yolunda olmayan, ona ittiba etmeyen, onun metoduna ve menhecine uymayan her kişi, bu sözünde yalancıdır. Yani Allah’ı sevme sözünde yalancıdır.



Dolayısıyla seven sevgisini, sevdiğine itaatiyle ortaya koyup isbat etmesi gerekir.



Soru … 9 : Allah’ı nasıl tanıyabiliriz ?



Cevap … 9 : Allah’ı ancak isim ve sıfatları ile tanırız… Yani Kur’an da ve sünnette bahsi edilen isim ve sıfatları ile Allah tanınır…. Rabbimiz Kur’anı kerimde şöyle buyuruyor :



وَ مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعاً قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ



“ Onlar Allah’ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyamet günü yer tamamen O’nun avucu içindedir. Göklerde sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir. ”

ZÜMER : 67.AY.



Bu Ayeti celile de görüldüğü gibi Allah’ı gereyi gibi tanımayanlar ve O’nun kadrini kıymetini bilmeyenler kınanmaktadırlar…. Bu demektir ki, kullar Allah’ı gereyi gibi tanımalı ve kadrini kıymeti bilinmelidirler…



Allah’ı tanımak ise – biraz önce de dediğimiz gibi – ancak O’nun isim ve sıfatları ile mümkündür.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 10 : İsim ve sıfat ne demektir ? … Buna birkaç misal vererek anlatır mısınız ?



Cevap … 10 : Allah’u Tealanın Kur’an ve sünnete zikredilen bir çok isimleri ve sıfatları vardır. O’nun Alim… Rahman… Rahim… Mecid … Gafur… Cabbar … Melik … gibi bir çok isimleri olduğu gibi yine kandisine has sıfatları da vardır. Örneğin İstiva …. El … Göz … Alim … gibi sıfatlar da Kur’an’ın ve sünnetin haber verdiği sıfatlardır.



Burada önemli olan bir şeyi hatırlatmakta fayda vardır. O da ; Allah’u tealanın bütün isimleri sıfattır ama bütün sıfatları isim değildir.



Örneğin ; Alim hem isim hem de sıfattır.. Ama istiva sadece sıfattır, çünkü müstevi diye bir ismi yoktur Allah’ın.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 11 : Allah’ın isim ve sıfatları kulların isim ve sıfatlarına benzer mi ?



Cevap … 11 : Allah’ın isim ve sıfatları asla kulların isim ve sıfatları gibi değildir… Belki bazı isimlerde bir benzerlik görülebilir, ama müsemma da asla benzerlik olamaz.



Diğer bir ifadeyle ; isimlerdeki müştereklik müsammada da müşterek-liği gerektirmez.



Örneğin Allah Alim olduğu gibi kullarından da alim olanlar var… Ama Allah’ın alimliği ile kulların alimliği asla bir değildir… Burada sadece bir isim benzerliği vardır.



Bu konudaki en açık delil Allah’u tealanın şu Ayet’i celilesidir :



لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ



“… O’nun mislisi gibi hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.”

ŞURA : 11.AY.



“ O’nun mislisi gibi hiçbir şey yoktur. ” sözünde teşbih ve benzerliği reddetme vardır… “ O işitendir, görendir ” sözünde ise Allah’ın hem işittiğinin hem de gördüğünün isbatı vardır…. Yani Allah görür ve işitir ama bu görme ve işitmesi hiçbir şeye benzemez.



Hulasa bu konuda söylenmesi gereken en güzel söz şudur: “….Allah’ın İsim ve Sıfatları hakkındaki söylenmesi gereken söz, Zatı hakkındaki söylenmesi gereken söz’ün fer’idir….



Yani, Allah’u Teala’nın mukaddes zatı nasıl diğer varlıkların zatlarına benzemiyor ise, O’nun isim ve sıfatları da diğer varlıkların isim ve sıfatlarına benzemez.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 12 : Allah’u Azze ve celle’nin sıfatlarından bazılarını delilleri ile beraber zikredebilir misiniz ?



Cevap … 12 : Allah’u Azze ve celle’nin sıfatlarından bazıları şunlardır :



Allah’ın hayat sıfatı :



“ Allah ki O’ndan başka ilah yoktur, daima diri ve yaratıklarını koruyup yöneticidir……… “

ALİ İMRAN : 2



Allah’ın vecih ( yüz ) sıfatı :



“ Yalnız Rabb’inin celal ve ikranı sahibi yüzü baki kalacaktır. “



RAHMAN : 27

Allah’ın irade sıfatı :



“ O’nun işi, bir şeyin olmasını istedimi ona sadece “ ol “ der, o da hemen oluverir. “

YASİN : 82



Allah’ın ayn ( göz ) sıfatı :



“ Ey Musa gözümün önümde büyüyesin diye senin üzerine benden sevgi koydum............. “

TAHA : 38



“ Daveti reddedilmiş olan Nuh’a bir mükafat olmak üzere verdiğimiz gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. “

KAMER : 14



“ Rabb’inin hükmüne sabret, çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kaiktığın zamanda Rabb’ini övgüyle an. ve yerin gaybı Onundur. 0 ne güzel görendir. “ KEHF : 26



Allah’ın kelam ( konuşma ) sıfatı :



“ ….. Allah Musa ile konuşmuştu. “ NİSA : 196



“ Musa, tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmaya gelince, Rabbi onunla konuştu ……. “

A’RAF : 143



Allah’ın semi ( işitme ) sıfatı :



“ Ona benzer hiçbir şey yoktur. 0 işitendir görendir. “ ŞURA : 11



“ Doğrusu Allah işiticidir...... “ HACC : 61



“ Allah fakir, biz ise zenginiz, diyenlerin sözlerini and olsun ki Allah işitti.......... “

ALİ İMRAN : 181



Allah’ın Hubb ( sevme ) sıfatı :



“ …. O onları sever, onlar da O Allah’ı severler…… “

MAİDE : 54



Allah’ın yed ( el ) sıfatı :



“ Rabb’in ona dedi ki : “ Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir. Büyüklük mü tasladın yoksa yücelerden mi oldu ? “



SA’D : 75

“ Yahudiler : “ Allah’ın eli bağlıdır “ dediler. Kendi elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır Allah’ın iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. “

MAİDE : 64

Allah’ın kadem ( ayak ) sıfatı :



“ …Fakat cehennem dolmak bilmez. Nihayet Allah ayağını onun üze-rine kor, o da yetişir, yetişir der. İşte o zaman cehennem dolar ve bazısı bazısına büzülür…“

Buhari : 4849 – 4785 - Müslim : 2846 / 35-36-37-38



Allah’ın meci ( geliş ) sıfatı :



“ Onlar buluttan gölgeler içinde Allah’ın ve meleklerin gelmesini ve işin bitirilmesini mi bekliyorlar ? “

BAKARA : 210



“ İman etmek için meleklerin gelmesini, ya da Rabb’inin gelmesini, ya da Rabb’inin bazı Ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar ? ………“



EN’AM : 158



“ Hayır, yer tümüyle parça parça olduğu ve meleklerin saf saf dizilip Rabb’in geldiği zaman ; o gün cehennem getirilir ve insan yaptık-larını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası olur ki “



FECR : 21 – 22 - 23



Allah’ın arşı istiva sıfatı :



“ Rahman arşa istiva etti. “

TAHA : 5 – A’RAF : 54 – YUNUS : 3 - RA’D : 2 – SECDE : 4



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 13 : İlah ne demektir, bunun izahını yapar mısınız ?



Cevap … 13 : İlah ; Kamil bir muhabbetle, ta’zimle, ihtiramla, iclal ve ikramla, korku ve ümitle hüküm ve arzularına tabi olup, kalbin yöneldiği ve sevdiği her şeydir.



Kısa ve öz tarifi ile : Kendisine itaat ve ibadet edilen her şeydir, ilah.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 14 : Tağut nedir ?



Cevap … 14 : Tağut ; Allah’a ve resulüne itaatten alıkoyan her şeydir.





Soru … 15 : Tağut ile ilah arasındaki fark nedir, bunun izahını yapar mısınız ?



Cevap … 15 : Bir önceki soruların cevabında da görüldüğü gibi, ilah gönül rahatlığı ile kendisine itaat edilen merci, Tağut ise itaatten alıkoyan mercidir… Dolayısıyle, her tağut bir ilah’tır ama her ilah tağut değildir.



Örneğin ; İsa a.s ilah edinilmiştir … Üzeyr a.s ilah edinilmiştir …Bir takım Salih insanlar ilah edinilmiştir... Şimdi bunlara kalkıpta tağut ifadesini kullan-mak, herhalde son derece batıl bir ifade olacaktır. Çünkü bu kimseler, bırakın Allah’a itaatten alıkoymayı bilakis Allah’a itaate çağıran kimselerdi.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 16 : La ilahe illallah’ın kelime anlamı nedir ?



Cevap … 16 : La ilahe illallah’ın kelime anlamı ; Allah’tan başka ilah yoktur, demektir.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 17 : La ilahe illallah’ın şer’i anlamı nedir ?



Cevap … 17 : La ilahe illallah’ın şer’i anlamı ; Allah’tan başka kendisine ibadet edilecek hak bir ma’but yoktur, demektir.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 18 : La ilahe illallah’ın kabulünün şartları nelerdir ? .. Diğer bir ifadeyle ; bir kulun Allah’ı ilahlaştırması için neler yapması gerekir ?



Cevap … 18 : Bir kulun Allah’ı kendisine ilah edinmesi için yapması gereken şeyler şunlar olmalıdır :



1 – Her şeyden önce, Allah’tan başka kendisine ibadet edilecek hak bir ma’budun olmadığına inanması gerekir…



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ



“ Bil ki Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur …… “

MUHAMMED : 19.AY.



“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Her kim, Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadığını bilerek ölürse cennete girer. “

MÜSLİM : 1.C.26.N



2 – Allah’a olan inancında ve ibadetlerinde şek ve şüpheden uzak bir teslimiyeti olaması gerekir.



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :



“ Mü’minler ancak, Allah’a ve resulüne iman edip, sonra da imanlarında şüpheye düşmeden Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihadeden kimse-lerdir. İşte sadıklar onlardır. “

HUCURAT : 15.AY.

“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Her kim, Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadığına ve benim de Allah’ın resulü olduğuma şüphe etmeden şehadet ederse cennete girer. “

MÜSLİM : 1.C.27.N



3 – Allah’a olan inancında ve ibadetlerinde, dini yalnız Allah’a has kılarak ihlaslı ve samimi olması gerekir.



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :



“ İyi bilin ki halis din ancak Allah’ındır….. “

ZÜMER : 3



“ Onlar dini yalnız Allah’a has kılarak ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı. “

BEYYİNE : 5.AY.



“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Kıyamet günü insanlar arasında benim şefaatime erecek olan en mutlu kişi, kalbinden ihlaslı bir şekilde Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur, diyen kimsedir. “



BUHARİ İLİM : 34 – 255.SAY – RİKAK : 51 – AHMED : 1 / 173 - 174



“ … Ebu Hureyre r.a dan. Allah resulü s.a.v şöyle buyurdu : Kim kalpten ihlasla ve yakin bir imanla “ Allah’tan başka ibadete layık bir ilahın olmadığına şehadet ederse o kimse ateşe değil cennete girer. “



AHMED : 5 / 236 – 21959.N – HAKİM : 1 / 503 – T. KEBİR : XX / 41 – 63 – İBNİ HİBBAN : 1 / 211 - 200



“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurdu : Kul “ Allah’tan başka ibadete layık hak bir ilah yoktur “ kelimesini ihlaslı olarak söyleyecek olursa, büyük günahlardan kaçındığı sürece gökyüzünün kapıları açılır ve bu taa Arş’a kadar devam eder . “

SAHİHU’L CAMİ : 5524.N



“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurdu : Kim ihlasla “ Allah’tan başka ibadete layık hak bir ilah yoktur “ derse cennete girer. Dediler ki : İhlasla söylemek nasıl olur ? . Resulullah s.a.v buyurdu ki : Bu sözü ihlasla söyle-mek ; söyleyeni Allah’ın haramlarından alıkoymasıdır. “



TERHİB ve TERĞİB : 3.C.364.SAY.



4 – Allah’a olan inancında ve ibadetlerinde sadakat sahibi olmalıdır. Yani ; nifakın tam tersi olan sıdk ile “ Allah’tan başka ibadete layık bir ilahın olmadığına “ kalben şehadet etmelidir.



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

“ Allah elbetteki sıdk ve sadakat sahiplerini de bilecek yalancıları da bile-cektir. “

ANKEBUT : 3.AY.



“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurdu : Her kim sadık olarak, Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadığına şehadet ederse cennete girer. “



AHMED : 4 / 402 – 19486.N



5 – Allah’a olan inancında ve ibadetlerinde Muhabbet sahibi olmalıdır. Yani ; Allah’ı ve Allah’ın sevdiklerini sevmelidir.



“ İnsanlardan öyleleri var ki Allah’tan başka eşler edinir ve Allah’ı sever gibi onları sever. İman edenler ise, en çok Allah’ı severler. “

BAKARA : 165.AY.





“ … Enes r.a dan.Allah resulü s.a.v şöyle buyurdular : Üç haslet vardır ki bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadını almış olur ; Allah ve resulünün o kimseye her şeyden daha sevimli olması. Sevdiğini sadece ve sadece Allah için sevmesi ve ateşe atılmaktan nasıl korkuyor ise Allah kendisini kurtardıktan sonra takrar küfre dönmekten de öylece kork-ması.”

BUHARİ : 1.C.171.S - MÜSLİM : 1.C.43.N - TİRMİZİ : 4.C.2759.N - NESEİ : 8.C.4956.N



6 – Bu kelimenin gerekleri ile amel etmelidir… Yani ; kuru kuruya bir şehadetten ziyade, canlı ve hareketli bir şehadette bulunmalıdır.



Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :



“ Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun ……. “

ZÜMER : 54.AY.



“ Kim ihsan sahibi olarak özünü Allah’a teslim ederse, o kopmak bilme-yen bir kulpa – yani La ilahe illalla’a – yapışmıştır. “

LOKMAN : 22.AY.



“ … Resulullah s.a.v Muaz ibni Cebel’i Yemene vali olarak gönderirken : Ey Muaz ! Yemene vardığında yanına kitap ehli kimseler gelip sana muhak-kak “ cennetin anahtarı nedir ? “ diye soru soracaklar. Sen onlara cevaben de ki : La ilahe illallah cümlesidir. Lakin bu tevhid kelimesi, Cennetin dişsiz anahtarıdır. Eğer cennetin kapısı önüne dişli anahtarla gelinirse o kapı açılır, değilse açılmaz, de. “



BUHARİ TARİHİN’DE – BEYHAKİ SÜNENİN’DE – EBU NUAYM HİLYE’DE







“ … Vehb İbni Münebbih’e ; La ilahe illallah cennetin anahtarı değil midir ? denildi. Vehb : Evet, anahtarıdır ; Lakin bu anahtarın muhakkakki kendisine mahsus bir takım dişleri vardır. Eğer cennetin kapısı önüne dişleri olan bir anahtarla gelinirsen o kapı sana açılır, değilse açılmaz, dedi “

BUHARİ : 3.C.1174.SAY.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 19 : Bir kulun Allah korkusu nasıl olmalıdır, bunu deliller çerçevesinde anlatır mısınız ?



Cevap … 19 : Her şeyden önce şunu iyi bilmemiz gerekir ki ; Allah’tan korkmak demek kuru kuruya “ ben Allah’tan korkuyorum “ ifadesiyle gerçekleşmez… Yani insanın sadece dili ile “ ben Allah’tan korkuyorum “ demesi, Allah’tan korktuğunun isbatı değildir….



= Allah’tan korkan bir kimse, O’ndan başka ilahlar edinmeyip O’na itaat eden kimsedir ……



{ ……….. Benden başka ilah yoktur. Öyle ise benden korkunuz . }



NAHL : 2.A

{ Allah buyurdu ki : Sakın iki ilah edinmeyin. O sadece tek bir ilahtır. Öyleyse – bu hususta – benden korkun. Göklerde ve yerde olan her şey O’nundur ; itaat daima O’na yapılır. Hal böyle olunca siz Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz ? }

NAHL . 51.52.AY



Bu ve emsali delillerde ifade edildiği gibi,Alah’tan korktuğunu söyleyen bir kimse, İbadetlerini Allah’a takdim ederek O’nu kendisine ilah edinmesi gerekir. Çünkü ilah, kendisine boyun eğilen,kendisinden korkulan ve severek kendi-sine itaat ve ibadet edilen merci demektir.



Öyleyse bir kimsenin Allah’tan korktuğunun isbatı diliyle söylediği sözlerden anlaşılmaz. Onun Allah’tan korktuğunun isbatı, severek ve korkarak O’na boğun eğip itaat etmesinden anlaşılır. İşte Allah korkusu bu demektir ……..



= Allah’tan korkan bir kimse, O’nun peygamber olarak gönderdiği Muhammed s.a.v’e uyan kimsedir ….



يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِن رَّحْمَتِهِ وَيَجْعَل لَّكُمْ نُوراً تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيم



{ Ey iman edenler ! Allah’tan korkun ve O’nun resulüne iman edin ki,size rah-metinden iki kat versin,sizin için ışığında yürüyeceğiniz bir nur yaratsın ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. }



HADİD : 28.AY.



وَمَن يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِنْ أَمَرْتَهُمْ لَيَخْرُجُنَّ قُل لَّا تُقْسِمُوا طَاعَةٌ مَّعْرُوفَةٌ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ



{ Kim Allah’a ve Resulüne itaat eder,Allah’tan korkar ve O’nun azabından sakınırsa işte kurtuluşa erenler onlardır. }

NUR : 52.AY.



….. ……” وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ



{ .......... Resul size neyi verdi ise onu alın,size neyi yasakladıysa ondan da uzak durun. Allah’tan korkun,çünkü Allah’ın azabı çok çetindir. }



HAŞR : 7.AY.

İşte bu Ayet’i kerimelerde ifade edildiği gibi,Allah’tan korktuğunu iddia eden bir kimse, bu korkusunu Peygambere iman edip ona itaat ederek,bunun isbatını ortaya koyması gerekir.Ta ki,bu kimsenin Allah’tan korktuğu anlaşılsın.



= Allah’tan korktuğunu söyleyen bir kimse, korkudan kalplerin ters döneceği hesap gününü unutmayan ve o gün için hazırlanan kimse demektir….



الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالْغَيْبِ وَهُم مِّنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ



{ Onlar ki ; görmedikleri halde rablerinden korkarlar. Ve Kıyamet saatin-den de titrerler. }

ENBİYA : 49.AY.



رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْماً تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ

{ O Allah’tan korkan insanlar ki ; ne ticaret ve ne de alış veriş,onları Allah’ı zikretmekten, namazı kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin ters döneceği kıyamet saatinden korkarlar. }



NUR : 37.AY.



وَاتَّقُواْ يَوْماً تُرْجَعُونَ فِيهِ إِلَى اللّهِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ



{ Şu günden korkun ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz, sonra herkese kazanmış olduğu tastamam verilecek ve hiç kimseye asla haksızlık edilmeyecektir. }

BAKARA : 281.AY.



{ Ey insanlar! Allah’tan sakının. Herkes yarın kıyamet günü için ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun,çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır. }

HAŞR : 18.AY.



{ Ey insanlar ! öyle bir günden korkun ki, o gün hiç kimse kimsenin cezasını çekemez ; kimseden şefaat de kabul edilmez. Kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz }

BAKARA : 48. AY.





{ Ey insanlar ! Allah’tan geri çevrilmesi mümkün olmayan bir gün gelmezden önce Rabbinizin çağrısına icabet edin. Çünkü o gün ne sığınacak bir yeriniz var ve ne de inkar etmeye çareniz var }

ŞURA : 47 . AY.



{ Allah’tan geri çevrilmesi mümkün olmayan - o hesap - günü gelmezden önce, yüzünü dosdoğru din olan islam’a yönelt. Unutmaki insanlar o gün bölük bölük ayrılırlar . Bir bölük cennete, bir bölük cehenneme }



RUM : 43.AY



{ Ey insanlar ! Rabbinizden korkun. Babanın çocuğunun cezasını çeke-meyeceği, çocuğunda babasının cezasını çekemeyeceği o günden çekinin. Unutmayın ki,Allah’ın vadi gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Ve o aldatıcı şeştan sakın sizi Allah hakkında kandırmasın }



LOKMAN : 33.AY.



Evet ey inandığını söyleyenler ! Allah’tan korkmak demek,- Ayet’lerde de ifade edildiği gibi - yapılanların ve yapılmayanların hesabının verileceği kıya-met gününü düşünerek, emredilenlere yapışıp, nehyedilenlerden de uzak durmak demektir… İşte Allah’tan korkmak budur,bunu aklından sakın çıkarma.



= Allah’tan korkan bir kimse, yarın kıyamet günü kendisinden ilk hesaba çekileceği namazını ihmal etmeyen kimse demektir….



مُنِيبِينَ إِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِكِينَ



“ O’na yönelin, O’ndan korkun. Namazınızı kılın, müşriklerden olmayın. “



RUM : 31.AY.



{ O Allah’tan korkan insanlar ki ; ne ticaret ve ne de alış veriş,onları Allah’ı zikretmekten, namazı kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoymaz. Onlar,kalplerin ve gözlerin ters döneceği kıyamet saatinden korkarlar. }



NUR : 37.AY.



{ ….. Ukbe İbnu Amr r.a'dan, Resûlullah s.a.v'i şöyle derken işittiğini haber verdi: Resûlullah (S.A.V.) şöyle dedi: "Dağ tepelerindeki koyun çobanından Allah'u Azze ve Celle hoşlanır. Zira o namaz için ezan okur ve "namaz kılar".



Buna binaen Allah'u Azze ve Celle’de şöyle buyurur : Şu kuluma bakın, ezan okuyup "namaz kılıyor ve benden korkuyor". Ben de o kulumun günahlarını mağfiret ettim ve onu Cennetime koyacağım" der. }



EBU DAVUD : 2.C.1203.N - AHMED : 4.145



Ey Allah'ın kulu ! Gördüğün gibi, Allah'u Azze ve Celle "namaz kılan kulu için" kendisinden korktuğunu söylemektedir. Ne dersin ? " namaz kılmayan için de " aynı sözü söyleyebilir miyiz ? Eğer aynı sözü namaz kılmayan için de söylemiş olsak, "namaz kılan ile kılmayan" arasında bir fark olurmuydu ?. Elbette ki olmazdı.Bu zaten şânı yüce Allah'ın adaletine yaraşmaz….. Bak Rabbimiz kerim kitabında ne buyuruyor :



{ Yoksa, iman edenleri ve Salih amel işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlarla bir mi tutacağız. Yahutta Allah’tan korkanları, kötülük işle-yenler gibi mi tutacağız ? }

SAD : 28.AY.



= Allah’tan korkan bir kimse, Yalan söylemekten, Zina yapmaktan, hırsızlıktan, içki içmekten, haram olan kazançtan ve her türlü ahlaksız-lıklardan uzak duran kimse demektir ……



يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَدِيداً يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَن يُطِعْ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزاً عَظِيماً



{ Ey iman edenler ! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin ki, Allah işlerinizi düzene koysun ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, büyük bir başarı elde etmiş olur. }

AHZAB : 70.71.AY.



{ …. Abdullah İbn Mes’ud r.a’dan gelen bir rivayette Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Unutmayın ki, doğruluk insanı halis iyiliğe götürür,halis iyilik de cennete kılavuzluk eder………….. Yalancılık da insanı şerre ve fucura götürür. Şerr de insanı cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye nihayet Allah katında yalancı olarak yazılır. }



BUHARİ : 13.C.6070.S



{ …. Safvan b.Süleym der ki, Resulullah s.a.v’e :

- Ya rasulallah ! mü’min korkak olur mu ? diye soru sordular. Resulullah s.a.v :

- Evet olabilir,buyurdular. Tekrar :

- Peki cimri olur mu ? dediler. Allah resulü s.a.v :

- Evet olabilir, buyurdular. Tekrar :

- Peki, yalancı olur mu ? dediler. Reslullah s.a.v :

- Hayır, mü’min yalancı olmaz, buyurdular. }

MUVATTA : 4.C . 394.S





{ …. Ebu Hureyre r.a’dan, Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Münafıkın alameti üçtür : söz söylediği zaman yalan söyler, söz verir sözünde durmaz ve kendisine bir şey emanet edildiğinde de emanete hiyanetlik eder.}

BUHARİ : 13.C. 6070.S



= Allah’tan korkan bir kimse, Faiz’den ve ona vesile olan şeylerden uzak durmak demektir.



يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ فَإِن لَّمْ تَفْعَلُواْ فَأْذَنُواْ بِحَرْبٍ مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِ “…………





{ Ey iman edenler ! Eğer gerçekten inanmış iseniz, Allah’tan korkun ve faizi bırakın. Eğer bunu yapmazsanız ,Allah’a ve Resulüne karşı savaşa girdiğinizi unutmayın ……. }

BAKARA : 278.279.AY.



{ ………….. Abdullah İbni Mes’ud r.a’dan. O şöyle dedi : Resulullah s.a.v buyurdu ki : “ Allah faiz yiğene, yedirene,- faiz işlemine – şahidlik edene ve yazıcısına lanet etsin “ . }

AHMED : 1.394.3729.N



عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : الرِّبَا سَبْعُونَ حُوباً. أَيْسَرُهَا أَنْ يَنْكِحَ الرَّجُلُ أُمَّهُ



{ ….. Ebu Hureyre r.a’dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ Faiz yetmiş üç babtır. Bunların en hafifi,kişinin annesi ile zina etmesi gibidib …….. }



İBNİ MACE : 6.C.2274.2275.N - EL-ALBANİ. S.CAMİ : 3539.N



Allah’tan korktuğunu söyleyen bir kimse, bu delillerde ifade edildiği gibi ; Faiz yiğerek , Allah’a ve Resulüne savaş açmaktan … Lanete uğramaktan ve Anası ile zina etmiş gibi bir günah kazanmaktan … uzak durması gerekir… İşte bu çirkin şeylerden uzak durmakta yine, kişinin Allah’tan kork-tuğunun bir isbatıdır.



Hulasa değerli kardeşlerim ! Allah’tan korkan bir kimse, her an O’nun gözetiminde olduğunu unutmayan ve buna uygun hareket eden bir kimsedir.



Rabbimiz kerim kitabında buyuruyor ki :



“ ….. Allah’tan korkun ve bilin ki,Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. “



BAKARA : 233.AY.



Soru … 20 : Tevekkül ne demek… Diğer bir ifadeyle ; kulun Allah’a tevekkülü nasıl olmalı ?



Cevap … 20 : TEVEKÜL : Kulun Allah’u teâlâ’ya itimad etmesi, O'na güvenmesi, O’nun her şeye kadir olduğuna inanması ve kanunları çerçevesi dahilinde kulun bütün işlerini göreceğine, kefil olduğuna canı gönülden inanması ve O’na bağlanması anlamındadır.



Mesela, sıcak ve soğuktan korunmak için elbise giymek, açlık ve susuz-luktan kurtulmak için yemek yemek ve su içmek, çocuk sahibi olmak için evlenmek, mahsul almak için tohum ekmek, meyva alabilmek için ağaç dikmek bir kanun’i ilahidir….



Bunlardan birini elde edebilmek için esbabına sarılmak, gereğini yapmak şarttır. Çünkü kanun-i ilahi böyledir…… Ekmeden biçmek, yemeden doymak, evlenmeden çocuk sahibi olmak, Allah’ın kanunlarına aykırıdır…..







Soru … 21 : Allah her şeye kadir değil midir ?



Cevap … 21 : Evet, elbette ki Allah her şeye kadirdir, dilediğini yapar… Ekmeden de, biçmeden de buğdayı vareder…….. Fakat O, her şeyi bir kanuna raptetmiştir. - yani bağlamıştır - ….. Varlık alemindeki her şey bu kanun gereğince yürür…….. Kanuna hilaf olan şeyler ise, harikulade olan - yani mucize olan - şeylerdir…..



Allah’ın her şeye kadir olduğu, - yani sebebsiz dahi her şeyi varedebileceği - babasız çocuk yaratmasından bellidir ki, İsa a.s bunun örneğidir.



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 22 : Kul, vesilelere sarılmayı terk ederek sadece Allah’a tevekkül edebilir mi ?



Cevap … 22 : Kulun elde etmek istediği şeylerden birine ulaşması için esbabına sarılması ve o işin gereğini yapması gerekir. Çünkü kanun-i ilahi böyledir…… İslamın bu konudaki mesajlarına dikkat :



“ … Enes b. Mâlik r.a’dan, diyor ki : Bir adam Peygamber s.a.v’e : Ey Allah’ın Rasûlü ! devemi bağlayıpta mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa salıveripte mi Allah’a tevekkül edeyim ? diye soru sordu. Rasûlullah s.a.v ona şöyle buyurdu : Deveni bağla ondan sonra Allah’a tevekkül et ”



TİRMİZİ : 4.C.2636.N – İBNİ HİBBAH : EL İHSAN : 2 / 50 – MÜSNEDİ ŞİHAB : 1 / 368 – HAKİM : 5 / 158



“ … Ömer r.a dan : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur : “ Şayet sizler Allah’a hakkıyla tevekkül etseniz, kuşlara rızık verdiği gibi size de rızık verir ki onlar, aç karınla giderler ve tok karınla dönerler.”



İBNİ MACE : 10.C.4164.N – TİRMİZİ : 4.C.2447.N



Bu ve emsali deliller açıkça gösteriyor ki, vesilelere sarılarak tevekkül etmek şarttır. Zira – hadislerde de anlatıldığı gibi – adam önce devesini bağlamalı daha sonra Allah’a tevekkül etmelidir…. Bununla beraber yine görüldüğü gibi kuşlar, rızıklanmaları için yuvalarında yatıp durmuyorlar, sabahleyin erkenden karınlarını doyurmak için yuvalarını terkedip dere, tepe dolaşarak Allah’ın, kendileri için yarattığı rızkı arayıp buluyorlar.



Öyleyse bizler de Allah’a tevekkül edip, çalışmamızın semeresini mutlaka bize ihsan edeceğine inanarak, kuşların dolaşıp rızıklarını aradıkları gibi çalışıp rızkımızı aramamız gerekir…



Çünkü Allahu Teala çalışmayı emreder… Birilerinin zannettiği gibi ; tevekkül çalışmayı terk etmek – veya başka bir ifadeyle – sebeplere sarılmayı terk etmek demek değildir…



Şunu unutmayalım ki, tembelliği isteyen nefistir…Eğer kul çalışmayı terkedip tembellik ederse, Allah’ın emrinden uzaklaşıp nefsinin havasına uymuş olur ki, hakiki tevekkülden tamamen uzaklaşmış olur….



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 23 : Tevekkülün önemini anlatan Ayetler var mıdır, var sa bunları zikreder misiniz ?



Cevap … 23 : Rabbimizin kerim kitabında tevekkülle alakalı bir çok Ayeti celile vardır. Onlardan bir kaçı şunlardır :



“ Kim ki, Allahü teâlâdan korkarsa, Allahü teâlâ ona bir çıkış yolu ihsân eder ve ona ummadığı yerden rızık verir. Her kim, Allahü teâlâya tevekkül ederse, Allahu teâlâ ona kâfidir. “

TALAK : 2 - 3



“ O’na ibadet et ve O’na tevekkül et ! “ HUD : 123



“ Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” ALİ İMRAN : 159



“ Şayet mü’minler iseniz Allah’a tevekkül edin ! “ MAİDE : 23



“Allah’a tevekkül et, Allah sana vekil olarak yeter ! AHZAB : 3







“ Hüküm yalnızca Allah'ındır. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler. “

YUSUF : 67



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 24 : Tevekkülün önemini anlatan Hadisler var mıdır, var sa bunları zikreder misiniz ?



Cevap … 24 : Resulullah s.a.v’in sünneti seniyesinde tevekkülle alakalı bir çok Hadisler vardır. Onlardan bir kaçı şunlardır :



“ … İmran İbnu Husayn r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Ümme-timden yetmişbin kişi hesaba çekilmeden cennete girecektir ! Kendisine : - Ey Allah'ın Resûlü ! Bunlar kimlerdir ? " diye sual edildi. Resulullah s.a.v :

- Onlar, kendilerine dağlamayanlar, rukyeye başvurmayanlar, uğur-suzluğa inanmayanlar ve Rablerine tevekkül ederlerdir ! " buyurdu. “



Ukkâşe radıyallahu anh ayağa kalkıp : " Ey Allah'ın Resûlü ! Dua buyur, Allah beni onlardan kılsın ! " dedi. Resulullah s.a.v : Sen onlardansın ! müjdesini verdi. Bir başkası daha kalkıp : Ey Allah'ın Resûlü ! Beni de onlardan kılması için Allah'a dua ediver ! , dedi. Allah resulü s.a.v : O hususta Ukkâşe senden önce davrandı ! , cevabını verdi."

MÜSLİM : 1.C.218.N – TİRMİZİ : 4.C.2447.N



“ … Ömer r.a dan : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur : “ Şayet sizler Allah’a hakkıyla tevekkül etseniz, kuşlara rızık verdiği gibi size de rızık verir ki onlar, aç karınla giderler ve tok karınla dönerler.”



İBNİ MACE : 10.C.4164.N – TİRMİZİ : 4.C.2447.N



“ … Enes b. Mâlik r.a’dan, diyor ki : Bir adam Peygamber s.a.v’e : Ey Allah’ın Rasûlü ! devemi bağlayıpta mı Allah’a tevekkül edeyim, yoksa salıveripte mi Allah’a tevekkül edeyim ? diye soru sordu. Rasûlullah s.a.v ona şöyle buyurdu : Deveni bağla ondan sonra Allah’a tevekkül et ”



TİRMİZİ : 4.C.2636.N – İBNİ HİBBAH : EL İHSAN : 2 / 50 – MÜSNEDİ ŞİHAB : 1 / 368 – HAKİM : 5 / 15



“ ... Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet olunmuştur ; dedi ki : Rasûluilah s.a.v üç defa, : " Uğursuzluğa inanmak şirktir, uğursuz­luğa inanmak şirktir " buyurdu…. Oysa bizden - kalbinde bu düşünce geçmeyen bir kimse - yoktur. Fakat Allah bu duyguyu tevekkülle giderir. “



EBU DAVUD : 4.C.3910.N – BUHARİ EDEBUL MUFRED : 2.C.909.N – İBNİ MACE : 3538.N



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 25 : Haya nedir, bunun önemini vurgulayan delilleri zikreder misiniz ?



Cevap … 25 : Haya, imanın şubelerinden olan utanma duygusudur.



“ … Ebu Hureyre anlatıyor : Peygamber s.a.v buyurdu ki : " İman, yetmiş küsür şubedir. Haya da imandan bir şubedir."



BUHARİ : İMAN : 3 – MÜSLİM : İMAN : 57 / 38- 35 – 36 – EBU DAVUD : 5.C.4676.N – TİRMİZİ İMAN : 6 / 2617.N – NESEİ İMAN : 16 – 8 – 110 – İBNİ MACE MUKADDİME : 9 - 57



“ … Zeyd İbnu Talha İbnu Rükâne r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v şöyle buyurdu : Her dinin kendine has bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı da hayadır."



MUVATTA : HÜSNÜ HULG : 9 – 2 905 – İBNİ MACE : ZÜHD : 17 / 4181 – 4182.N



“ … Enes r.a dan. Resûlullah s.a.v buyurdular ki : " Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiği şeyi güzelleştirir."



TİRMİZİ : BİRR : 47 / 1975.N – İBNİ MACE ZÜHD : 17 / 4185.N



((((((((((((((((( ....... )))))))))))))))))



Soru … 26 : Allah’tan haya nasıl edilir, bunu deliller çerçevesinde izah eder misiniz ?



Cevap … 26 : Allah’tan haya nasıl edilir, bunu sünneti seniyye şöyle izah etmektedir.



“ … İbnu Mes'ud r.a anlatıyor : Bir gün Resûlullah s.a.v :

- Allah'tan hakkıyla hayâ edin ! " buyurdular. Biz :

- Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz " dedik. O, bizlere şu açıklamayı yaptı :

- Söylemek istediğim bu ( sizin anladığınız haya ) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, karnı ve onun ihtivâ ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. "

TİRMİZİ : KIYAME : 25 / 2460.N

TACUDDİN EL BAYBURDİ
0 yorum:

Yorum Gönder


GURABA YAYINEVİ..

GURABA YAYINEVİ..
Selefin fehmi ile ehli sünnetin eşsiz kitaplarını bulabileceğiniz yayınevi..

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar

Guraba Resim..

Guraba Resim..

Guraba - Ayet

Şüphesiz Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını -onlara cenneti vermek karşılığında- satın almıştır.Onlar Allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler.Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yerine getirmeyi taahhüt ettiği hak bir vaaddir.Allah'dan daha çok ahdini kim yerine getirebilir ki?O halde yapmış olduğunuz bu alış verişe sevinin.En büyük kurtuluş işte budur! (Tevbe/111)

Guraba - Hadis

Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatır;

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: '' Allah, iki kişiye güler.Bunlardan biri diğerini öldürür ve ikiside cennete girer.Biri, Allah yolunda savaşarak şehit olur sonra Allah katilinin tevbesini kabul eder de müslüman olur ve Allah yolunda çarpışarak o da şehit düşer.''(Buhârî, cihad 2826-Muslim, imare 1890-Nesâî, cihad 3165-İbn Mâce, mukaddime 191-Ahmed, müsned 7282)